sen kiralık gelinliklere ütü çalarken dudaklarınla mevsim sonu bir hataymış, affet peşin, peşin serilmek duvağının ardına hâindi elbet taksimatı şer sayan hücreler taksit taksit küfürler de hakkı çokça!
bir yangın vardı isimsiz ihbarların eteğinde yanıyordu kangren ovalar saklanıyordu utancından mihrahın kırmızı tepeleri batık yerleşkesi umarsızlığıydı yakan içi komşu bağların talan sinyali kimden gelir kime dönerdi vuslat hangi serencamın iffeti baş eğerdi bu zul’e amansızlık suskunluk muydu en çok bağıran mı canı en çok yanan bir kafes almak mıydı hayat sunmak! belli zaman diliminde karanlığın altına kararsız yatar, hâle gibi hayat!
’’fakir hırsızlığa çıkınca ay akşamdan doğarmış’’ heyhat!..
mazgalları temizlemek en zoru olsa gerek ilencin tenziline düştüyse havsala -elin düşmüsse beline , hani el dilinden beterdir ya- düşmek ne kelime Asude miadı uzun konçlarla geçmiş ayakların çıplak sana seni anlatmak kadar zor bir meram yorgun akşamların o mutedil hayali olmayacak cebinde yırttığın resimleri titreyen ellerinle ekleyeceksin birbirine!
/... kara yaşmaklara bürünse bile adı yaşamak olacak yine de!.../
türbelerin boşalacak serenattan müdavimi serseri olursa hali ne olur ki; dervişin yine de yazmaya çalışacaksın kıt kanaat haykırmasın diye tutacaksın dizginleri ki; kutsala sövmek yasak! var sayıp yok dökülecek ahmak avutanlar dizi dizi dizilecek önüne boy boy yazdıkların harflere mi acırsın artık, zenginliğine mi sahafın ama her şekilde, kaybeden bir dilenci olacağı muhakkak!
aidiyet ölçümü kusacak adımların parsel parsel sen yine bildiğince yaralara kundaklar sürerken sağ yanının sol acısı durmadan aklını kurdalayacak düşönü uykulara sarmalanıp kadavra ayıltma seanslarında gaipten isimsiz yoklamalar sayhalanırken, kıyı kenar şeffaf frapan körlükten mâmül üç maymun rüyâların olacak!
kaldırsa bile sırtını kündeden, iyi günde kötü günde’ler katıksız kurulmak nasıl olacak iyi ki...li dualara her gören, elinde hortumla lânetli yangına koşacak en fenası da; elde var bir ömrün bir elden yok olması taksiratın acı vehmi sensizliğe çıban sütü kaynatırken iyi ne! ne iyidir şaşacak dimağın yeri belli gömü gibi, pimi çekili dururken damak tadın içinden içini kemiren o kurda yine elma olacaksın!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
PİMİ ÇEKİLİ DAMAK TADI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
PİMİ ÇEKİLİ DAMAK TADI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
en cok da Serhat bu durusun hosuma gidiyor . hani bazilari caliyor geliyor burada yutturmaya calisiyor ya ... bi de öyle de sair havalari .. offf ksilmalar felan ...
ve sen cikiyorsun böyle acaippppppppp ama cok acaip siirler yaziyor ve sonra da bunlar karalama diyorsun ...........
su siirin neresinden tutsam " ben siirim " diye bagiriyor ...
hele su bölümde sahlanmis bu dizeler ....
türbelerin boşalacak serenattan müdavimi serseri olursa hali ne olur ki; dervişin yine de yazmaya çalışacaksın kıt kanaat haykırmasın diye tutacaksın dizginleri ki; kutsala sövmek yasak! var sayıp yok dökülecek ahmak avutanlar dizi dizi dizilecek önüne boy boy yazdıkların harflere mi acırsın artık, zenginliğine mi sahafın ama her şekilde, kaybeden bir dilenci olacağı muhakkak!
...............
hele hele bir final var ki burada ... ucurmussun arsa ....
yeri belli gömü gibi, pimi çekili dururken damak tadın içinden içini kemiren o kurda yine elma olacaksın!
güzel yürek .... iyi ki varsin... iyi ki bizler seni okuyoruz ...................... sevgimle ........................
çok değerli dostum senin gibi gerçek şiir erbabı gerçek şiir emekçisinden bu gibi iltifatlar duymak inan ki; kıvanç verici... sen yüzümü kızartın ben de senin yüzünü kızartıyorum izninle...
Asude...
cok severim bu ismi..
sozluk gibisin.
kirk haramilerin hazinesi fakir kalir kaleminin yaninda:)
sevgi/saygi