Uyuşuk Ölüm Sahnesi……kayıp yazarlara —ben gidiyorum hayat! Sen dur… Söylesene: hiç kurşun hayranlık uyandırır mı? Neden olmasın, deme… Katilin elinden olduktan sonra; Boş lafların kurgulu edebiyatçısının düşüncesinde, Buharlı sözcükler üretmek değil mi? Romansız hayat işte! —ben gidiyorum hayat! Sen kendine kal… Yazar dediğin, yüreği kasırga dolu harflerle yetim kalan değil mi? Boş versene! Yazarlar artık görünmüyor; yok olmuşlar… Gülüyorum, Kayıp ruhların bulanık mantıklarında ki masumluk değilim; İnan harflerim eskimiş; sadece sol yanımda kayıp bir yazarın kalbi atıyor. —ben gidiyorum hayat! Sana bir şey demiyorum artık… Avlunun dinindeyim… Tahmin ettiğin yerde; katilin önünde, İşte böyleydi! İki Latinçiçeği kadar beyaz ve kadifemsiydi… Sonunda anlaşılmıştı zaten… Bir yazarla aşk yaşanmazdı! Herkes biliyordu da, yine de işte! Yaprağı kamçılayan rüzgâr gibi geçip-gitti… —ben gidiyorum hayat! Sol yanımda kayıp bir yazarın kalbi atıyor; anlatamam! Emre onbey |
benim için ilginç bir yapıda şiirdi. yine de güzeldi. başarılar dilerim.