Fetih kapıları
Fetih nasip olmaz, hiç bir kuluna,
Benlik kalesini, yıkana kadar. Velev ki sureta, İslam buluna, Sireti ortaya, çıkana kadar. Doğru yerde doğru, pusuya girip, Her yanı görmeye, dikkati verip, Avını görünce, yayını gerip, Tevhit oklarını sıkana kadar. Gönül örsümüze balyoz inmeli, Bulanık görünen her şey dinmeli, Kalbimize yalnız Allah binmeli, Nefis ruhumuzdan bıkana kadar, Hicranla hicretin başını çeken, Sevr’de, sadakat belini büken, Allah’ın resulü yanında iken, Yılan deliklerini tıkana kadar. Hangi aza varsa şeytana uyan, Günahlar işlerken, konuşan duyan, Her neyse fetihten, hep alıkoyan, Celali Kibriya, yakana kadar. Mikat’da agâhsa, kullar haddine, Arafat’ta vakıf ise Rabbine, Can koçu hazırsa kurban vaktine, Kanımız Allah’a, akana kadar. Yaralı olursan, Âdem’i safi, Fethetme sırrına, yedi ok kâfi, Ne açık şirk kalır, ne şirki hafi, Can gözü canana, bakana kadar. 19.09.2011…Mustafa Yaralı |
Benlik kalesini, yıkana kadar.
Velev ki sureta, İslam buluna,
Sireti ortaya, çıkana kadar.
Merhaba..manevi duyguların...İslam dininin fevkalede güzelliklerinin sanatla hatırlatılması ne güzel...İlahi gibi...yüreğinize sağlık...tebrikler şair...