Suskun anı çalan piyanomutluluk yüce dağların mor zirvelerinden gecenin rahmini yırtan kızıl gün doğumunu izlemektir sevdiğim... suskun anı çalan piyano devrimlerinle sarsılan bedenimizdir... sol yanıma işli adındır... ve sana dair duaları fısıldadığım kelebekle birden dudağına konma halimdir sevdiğim mutluluk şehvetli mavi ayın yamacına ektiğimiz dut ağacıdır ve yaşamaya alıştığımız gölge sinde yeşil yezidi çemberimden yanık sesli bebemizi çalan kartalı ciğerimizin tuzlu iç çekişiyle boğan türküsüdür... karanlık çöken şehrimizin arka sokaklarında firari nefeslerimizi doldurduğumuz ceplerimiz kekik kokulu uçurumda parçalanmış dizlerimiz ve iki kelimenin peşinden koşan şiirlerimizle uzat ellerini bana kimsesizim diyebilmekdir... avuçlarımızda sakladığımız öpücüklerle kırık kanadımızla uçarken biz kokan bulutlara tırnağımızdan çekilen özlemdir ... mutluluk erguvanlı saçları savrulan lodosun öfkesiyle kıyılarımızı döven dalgalarda ıslanan gömleği çıkartıp balıkçı barınağına çektiğimiz bilinmezliğe gebe sevdamızın siyah beyaz gülümseyen gözlerinde çok uzun sürmeyen üşümelerimizdir... ve ardından şefkatle siyah orkide yağmuruna karışıp minik kızımızla gögsümüze bastırdığımız korkularımızdır... _ana gibi..._deli kanlı memesini hoyratça emdiğimiz zaman sızımızdır ve aslında mutluluk sözün bittiği gözünden çırılçıplak akmaktır sevdiğim... 15/9/7 |
tebrikler...