BulamadımGeçti bu ömrümün yaşlı kervanı Garip sinem gibi lâl bulamadım Ne bağ bayır koydum ne köy ne hanı Boşumu dolduran hâl bulmadım Deli ırmak gibi bendimden taştım İşte bu ahvâlle böyle dolaştım Rüzgâr üfledikçe yönümü şaştım Sonuna varacak yol bulamadım Kime dost dediysem geri durdular Sanki suçlu gibi hesap sordular Ben yaram dedikçe neşter vurdular Kula kul olmayan kul bulamadım Kaç gece başımı yasladım çöle Selamı sabahı uzattım yele Neyleyim haberi gitmedi güle Dağlarda tutacak dal bulamadım Geceler düşümden eyledi beni Kör felek gülerek payladı beni Çoban kavalıyla söyledi beni Dilime dil olan dil bulamadım Gölgem bana bakıp düştü derdime Zannettim ki o gül geldi yardıma Makberî’yi vurup kendi sırtıma Kabrine koyacak gül bulamadım __________Makberî |