Ay bakıp geceye gözün süzende
Sinem sinem dedim düştüm yollara
Senemi kaybettim gören oldu mu? Kaç ümit bağladım dağda çullara Acep onu hayra yoran oldu mu? Ay bakıp geceye gözün süzende Cırcır böcekleri keder ezende Sahte rüyalarda yalan düzende Huzur menziline varan oldu mu? Bir eşim yağmurdu bir eşim bora Sanki gönüllüyüm ezelden zora Bir ahu gözlüden gâm vura vura Benden daha beter virân oldu mu? Felek yollarıma çalı dizende Sabır ayağımdan zincir çözende Mâhiler “yâr” diye suda yüzende Dalganın hırsını kıran oldu mu? Dünya imtihandır vuslatı fakir İnsan et ve sudur aciz ve hâkir Aşkın sâf hâlidir lisânda zikir Aklını eliyle saran oldu mu? Zemheri bahara kuyu kazanda Bülbülün kanadı düşer hazânda Ses nefes kururken deli ozanda Önüne bir tas su veren oldu mu? Edep dergâhının önünde durup Eliyle böğrünü ortadan yarıp Bismillah diyerek kapıyı vurup Nefsinden sıyrılıp giren oldu mu? Mum ışık bahşeder yere sızanda Sevda mum gibidir lavlı kazanda Gün gelir rüyalar hicret yazanda Yolları yerlere seren oldu mu? Ben ki sinem diye etmişim niyet Razıyım bu yolda ne ise diyet Âşığın aşkından çıkar hikâyet Çileyi önünde süren oldu mu? Tahir Zühre’sinde derdi üzende Ferhat Şirin’ini dağa çizende Mecnun Leyla’sında sırrı sezende Çekip gitti diye yeren oldu mu? Âşığın aşkından ah etti tasa Kadere amenna değişmez yasa Bir gün sorsa bana öksüz taş masa Dolaştığın yerler turan oldu mu? Yaramın yarası elbet ezân’da Tek korkum var benim o da mizanda Hey Makberî kefen seni büzende Ardından okunan Kur’an oldu mu? _____________Makberi – Ahmet Akkoyun |
Senemi kaybettim gören oldu mu?
Kaç ümit bağladım dağda çullara
Acep onu hayra yoran oldu mu?
************************************
Ayağının altında çöl
Elinde sazın eksik
başarın daimi olsun gardaşım
SELAM VE MUHABBETLE