Bir Ceylan Bakışında Gizlerdi Sevdasını
Gönüllerin nazarı değmesin diye
Bir ceylan bakışında gizlerdi sevdasını Ay ışığından kalma bir yorganı vardı Ve ferhatın eştiği dağlardan yapılma yastığı Bazen gözlerini kapatıp Gökyüzüne niçin baktığını da kimseler bilmezdi Bir hal hatırlarını sormak için Unutulmuş sevdaların kapısına açılırdı penceresi Yüreğine sözü vardı... Sevdiceğine saklamıştı en son gülüşünü Bu yüzden bir daha da güldüğü olmadı zavallının Biliyordu ki... Çiçeklerin önünde büklüm büklüm olduğu Darağacından indirilme bir gül kokusu Ve bir de karanlıklarına haddini bildirecek Nur aydınlığı eksikti başucunda Hangi gönülden sürgün edildiği bilinmezdi ama Ayrılıkların yolunu kesen Eşkiya bir hasret dolanırdı dağlarında Sevdiceği sabah mahmurluğuyla uyansın diye Bin şafak dağıtırdı her geceye Ve gün batımına her uğurladığında Ceplerine yıldızlar doldururdu akşamların Sevdiceğine çam sakızı çoban armağanı niyetine O sabahtı... Ödü kopuk karanlıkların çığlığına uyandı Sakladığı gülüşüyle baktı baş ucundaki nura Ve hala titrek mahkum edasındaydı gül kokusu Ve anlamıştı ki gönderilen sevdiceği idi |
Ödü kopuk karanlıkların çığlığına uyandı
Sakladığı gülüşüyle baktı baş ucundaki nura
Ve hala titrek mahkum edasındaydı gül kokusu
Ve anlamıştı ki gönderilen sevdiceği idi
güzel dizelerdi kutlarım