HOYRAT
Rüyamda zamanın meyhanelerine takılmışım
Hasret fırtınası firkat volkanını kuşatıyor Aşkın dağlarına rüya yağmurları yağmış Hayalin doruklarına gönül salıncağı bağlamışım Kalbimde lavantalar kokuyor aşkın hoyratları Kaderin meyhanesinde hasretin türküsü çalınıyor Aşkın semaverinde hazan mevsimi demleniyor Göğün doruklarına yıldız gerdanları düşmüş Zamanın kasırgası beyhude dualarda esiyor Yorgun kalpler hicran kahvesine konaklamış Kalbimde çağlayan gönül şarkısı çağlıyor Sürgün gemisinde gurbet meyhanesi kurulmuş Hayalin sahilinde denizin meltemli şarkısı coşuyor Kadehten kalbe sürgün prangaları vuruluyor Deniz akşamın kadife rüyasında dalmış Yıldız nehirleri dökülüyor göklerden Kalbin yelkenleri aşkın renklerine boyanıyor Denizin yorgun dalgaları rüyaya takılmış Günbatımı hoyratı kaderin kanserinde çalınıyor Sürgün fotoğraflarım rüya defterimde küllenmiş Gurbet rüzgârları kalbin kıyısından denizi seyrediyor Hasretin kokusu rüyanın semaverinde külleniyor Yorgun sular denizin koynunda dalgalanıyor Ufkun tenhalığı gecenin güvertesinde coşuyor Güneşin gözleri söğütlü kahvede konaklamış Yârin meltemli gülüşü sahil meyhanesinde Yaban aşklar kalbin yakamoz bahçesinde Gökkuşağı sağanağı yağmur bestesine kapılıyor Dua fırtınası kalbin kanserini kavuruyor Kelepçeli kaderler yorgun kalplere konaklamış Meltemin bestesi kalbin yamaçlarında çalınıyor Hazan mevsiminde beyhude sevinçler uçuşuyor Tanrım sonsuz sürgünler vermiş kaderime Yârin muazzez bakışları bergüzar fotoğrafında Yorgun gülüşler kaderin kalbinde kavruluyor Prangalı aşklar yorgun gülüşlere çökmüş Zaman yorgun kaderin pençesine takılmış Kaderin yorgunluğu gözlerime çökmüş Çiçek defterim kalbin gökkuşaklarına boyanıyor Rüyanın dorukları sürgün uykulara düşüyor |