Haydi Naş Naş
*
sen kara çocukları sever misin efendi çocukları sever misin insanı, insanları sanmıyorum efendi kimler var senin yanında sağında, solunda, arkanda yoksullar, mazlumlar, günahsızlar hayır, efendi sen parayı seversin, onlar kim olmuşlar ** sen kara Afrika’yı sever misin efendi açları sever misin yalın ayaklıları, sırtı hırkasızları, çıplakları sanmıyorum efendi kimler var senin safında kapında, avlunda, hanında aristokratlar, burjuvalar, ağalar evet, efendi sen Amerika’yı seversin, onlar erk olmuşlar *** sen kardelen Türkan’ı sever misin efendi adı Deniz olanları Üçokları, Selçukları, Uğurları sanmıyorum efendi kimler var senin katında ruhunda, usunda, kanında konuşanlar, yazanlar, aydınlar hayır, efendi sen boyun eğeni seversin, onlar asi olmuşlar **** sıska değilsin, kelli felli ayakkabın rugan, atlas urban, altın saatin köstekli kirli elli, paslı yürekli bir avuç doların mızıkacısı fikrin hür değil senin, vicdanın hür değil yazımız bir değil bu yüzden, kışımız bir değil suyumuz bir değil, aşımız bir değil aynı yolda yürümüyoruz seninle, adımlarımız bir değil hayır efendi, bir değiliz biz ikimiz aynı değil sen parayı seversin, biz sevmeyi //Anca gidersin, haydi naş naş…// |
bence, sona varmadan çoktan,
"dilimiz, dinimiz, yolumuz ayrı" demişti zaten şiir.
Bu kalem güzel azarlıyor
ki şiirde sevmekten zordur aslında sözle dövmek
ve döverken düşündürmek.
Tebriklerim ve saygımla Şair.