evvel zaman rüyasında ikinci baharebem kuşağı altında gelincikler toplayan beyaz kanatlı bir kız çocuğu masumiyetinde.. taze mezarlarla süslü kadim bir zamana asılı ’ikinci bahar harbinde aşkı evvel öyküleri’ nin derin mevzuuna nüfuz ediyor saklı mahallem.. bitirim düşlere vuruluyoruz bıçkınla hergün bahar... kaleyle sahil arası sesi tözlü voltalar köşebaşında gölgemle demleniyor delikanlı sofralar.. perdelerin zil çalan eteğini tutar candan leylalar.. bahar sarhoşluğunda döner döner anılar.. karla kaplı gerçeğin sarkıtlarında sonlanmamış bir roman aşk-ı vuslatımı nakısaya çeviriyor.. sanrılı geceye sönmüş bir mumla feyk atıyor tekerrür.. sökemiyorum aynadan karanlığı, suretin sakal nahiyesine kır çiçekleri ekiyor tevellüt.. nefes nefese kaçıyorum düşlerime/..peşimde zorbalar aklın zuhuru boş,ne icrai rezalet ne kız kaçırma aramada bulunmaz,çorabımda kan oluklu yüreğimde leyla herşey kanunî beste,çamur atamaz kimse pirupak ruhuma.. ama../küçük yer burası dedikodusu yayılmış ikinci baharımın kısacık sürüyor gönlü safahatım. sahibine meydan okuyor karanlık bir bulsam/kirpiğini düşüreceğim sabahın.. yüreğim tetikte.. cebimde bir atımlık havai fişek karşımda cılız bir kaldırım pususu yeniyorum korkumu.. çapraz ateşe bırakıyorum aşkı.. kanları sıçrıyor ellerime bozuluyor rüya.. kırılıyor ebemkuşağı kırılıyor gelincik yıkılıyor dünya.. ışığının içinde kayboluyor leyla... |