Hasretin TürküsüAk duvak dökülünce zülüften İki damla kan döküldü sinesinden Biri baba evine damladı Biri gurbet yoluna Üç beş keçinin geçim bellendiği Yarı çökük bir köy damında Günahkar bir bedende açtı gözlerini hasret Gökyüzü karanlıktı Bulutlar ihaneti kusuyordu dağlara Gül suyuyla yıkansa da Aklanmadı alnının yazgısı Şefkatten uzak bakışları babasının Kim kıyardı evladına Yumuk küçük avuçlarına Tutmamışken daha bir kez Kan giderdi içinden Diyemezdi kimseye Can giderdi sinesinden Diller lal, bakışlar âmâ Töre bıçak gibi keskin Uzak dağların türküsüydü söylediği Nemrut bilirdi kahrını Süphan bilirdi de Şeytanın laneti töre Koca dağları ahraz etmişti Dillendiremezlerdi kahırlarını Hasretin sinesinden su gibi aktı zaman Annesi gibi güzeldi, Annesi gibi ay yüzlü Vermedi babası elini Öptürmedi yazgısı kara hasrete Helal etmedi hakkını At üstünde nasibine varırken kızı Ak duvak dökülünce zülüften İki damla kan döküldü sinesinden Biri baba evine damladı Biri gurbet yoluna gülbeyaz sarıoğlu ikibinonbirin/sekizinciayının/yirmiüçüncügünü |
şiiriniz kıymeyli...
içeriği derin
ve hüzün dağıtan bir el ile duruyor şiir
toplumsal yaralara parmak basanlara saygım hep sonsuz
diyorduki bir şair
şairin üzerinde toplumun vebali vardır
bu bağlamda sorunlar sorunlarıdır kalem tutan elin
en güğzel örneğiyle duruyor şiir
şaire şiire selam
kutlarım kalemi
saygımla...