Som ALİBeytülmal dan aldığı, ne kadar payı varsa, Fakire fukaraya, yoksullara verirdi. Bir lokmaya şükreder, ekmek başını yarsa, Bizim sofrayı görse, kahırlanıp erirdi. Nerde haksızlık görse, kükreyerek coşardı, Alçaklıktan korunur, faziletli yaşardı, İhtiyacı olana, bekletmeden koşardı, Gönlüne kanat takar, rüzgâr gibi gelirdi. Biz modernlik adına, tüketim çağındayız, Babil’inkinden yüz kat, görkemli bağındayız, En nefis yemeklerle, Ramazan ayındayız, Ali’nin sofrasında, çorba, hurma yenirdi. Dünya bu kadar daha, insan olsa da besler, Nerede o kanaat? Paylaşımcı hevesler Çok kötü kokuyorsa, sefaletten nefesler, Bir tarafın hakkını, ötekiler semirdi, Somali’ye yardımmış! insanı güldürmeyin, Biraz yavan yiyin de, kimseyi öldürmeyin, Bir eliniz verirken, birine bildirmeyin, Onların etlerini, çakallar mı kemirdi? Yiyin için tıkının, üç kere kaka yapın, Kilonuz düşmediyse, spor yaparak atın, Üretmeden tüketin, eğri gezip yan yatın, Dünya size eğlence, sanki ulvi emirdi. Helal olsun desek de, zenginin katıkları, Yüzlerce insan besler, onların atıkları, Lüks içinde yüzerken, çamura batıkları, Hiç yıkılmam sanırken, ecel bir gün devirdi. Bizim soframız gibi, Karun’un olamadı, Nemrut ta yiyemedi, Firavun bulamadı, Âli gibi ilimle, irfanla dolamadı, Bu yüzden ki ona hep, Ali Haydar denirdi. Çarıkları yırtılır, ayakları kanarken, Yırtıkları söküğü elleriyle yamarken, O hali yaralıya, okkalı bir şamarken, Kolları balyoz gibi, pençeleri demirdi. 15.08.2011…Mustafa YARALI |
Tebrik ederim kaleminizi.
Selamlar, sevgiler...