SU-İ ZANDAN BIKTIKBıktık yılların bitmez can yakan ezberinden Söylenen yalanlarla vallahi candan bıktık Olaylara kulp takıp gözetlerken derinden O şüpheli gözlerden, o su-i zandan bıktık Bıktık yüze bakarak söylenen yalanlardan Bıktık sessizce akan zehirli yılanlardan Bıktık ölüm duymaktan canları alanlardan Yüreğimizi yakan durmayan kandan bıktık Her sala verilirken yürekler ağzımızda İçten coşan ağıtlar çalınır sazımızda Anaların âhı var bu kara yazımızda Eller gülüp söylerken öldüren sandan bıktık Haktır gülüp eğlenmek sevmek ve mutlu olmak İstiyoruz yaşarken her gün umutlu olmak Yurt sınırı içinde sulh bulup kutlu olmak Buydu tek dileğimiz buna kızandan bıktık Suret-i haktan gibi sızarak aramıza Birazcık yüz bulunca bastılar yaramıza Geçmez akçe dediler bakıp da paramıza Ölümcül halimizi “iyi” yazandan bıktık Devir değişti ama emrindeyiz sultanın Yaptığından bi haber sonu gelmez sulta’nın Durmadan akıtılan oluk gibi bu kanın Hesabını vermeden mezar kazandan bıktık Vatan elden gidiyor deyince bize hırlar Dedikleri anlamsız durmaz habire zırlar Şehirler parsellenmiş, çakala teslim kırlar Eşkıyanın baş tacı olduğu andan bıktık Bülbül figana geldi güller sarardı dalda Kötü günler yakında hazırlığı var yolda Basiretler bağlandı Rabbim yardımcı ol da Çaresine bakalım atıp tutandan bıktık Güneri Yıldız (Elazığ, 30.07.2011) . |