ruhun intihar haline duasızdı çırpınmalar
buradasın..
seni görüyorum.. adın esmer kadın değişmiş mahlasın.. saklandığın şeffaf resim; kalemin ilk mısraya sürdüğü acı bir esin.. tahrikleri bağladığın hızır gülü dalında kokuyordu ölüm, meczup aşkın kastı aşan fiilinden son ânda döndüm yalnızca/ cemresi kovulmuş peysajla baharsız düşüm/deydi,yüzün.. ruhun intihar haline dua/sızdı çırpınmalar.. dudağının ağu kesiklerini görmesen de göz bebeğimde yalnızlığın tenhası ruhuma tecavüzün manşetti dokuz sütuna.. lâl dilin kekremsi imgelerini ince ince biledim aklın sayfalarına.. metruk bir zaman kalıntısı sevdama tüneyen kuşların ölüm nedeniyim.. arkaik aşkların ruhu sürünmüş harabelikte gölgesini arıyor çürümüş bedenim .. fersude fikrimi tutuşturuyor alev düğümlü heceler benliğimde iki kere infilak ediyor sözleri şarapnel yarası açılıyor yüreğin şahmer şahmer kızıl gelinciğimde boy veriyor dilinden sızan kanlı irinler.. ağır hüznüme ketler vurmak istedim bir zaman seni hiç sevmedim düşmanlığımsın dedin ya.. üzerime yıkıldı iflah olmaz iyimserliğim çatladı ruhumun travmadan ördüğüm duvarları her biri cansız kırık yüreğin sırçaları bitmemiş şiirlerle doldu aşkımın mezarları.. yine de.. güneşi tutuk tümceleri sükut külleri kasvet soğuk.. sevda artığı seyrelmiş bir dumanlık yazgıya sürülen isli bir karalık duyguların nemli enkazıyla yangın yeriymiş/..ayrılık.. der.. geçer miydim/ bilmi yorum... balını yedim öfkenin şimdi ruhum dingin asude yanaşıyor kıyılarıma bir kürek siye haberin diyor ki affedildin.. baharda kalıyor gün doğada sesi mavili bir umut gökyüzü parlak vuslata kurulmuş saat zaman dalında taze tomurcuk sevdanın bahçesinde her vakit kuşluk bizden gayrı aşka geliyor mutluluk.. sana çağrım ’gel’ değil unutmam seni ayrılık olsun ödenecek bedeli birkaç parça eşyayı saymazsam eğer hediyelerle.. kalan iç’imdi..duran iadende bir de lekesiz hayal sepetinde anıları silinmiş beyaz çamaşırlar... |