Utanacak yüz nerde?
Bu ne biçim Müslüman, firavun sofrasında,
Açlık ve sefalette, yüzü yok ki utansın. Gerçek sahabelerle, ehlibeyt arkasında, Yürüyüp gideceği, izi yok ki utansın. İşine geleni bilir, gelmeyeni aramaz, Başa kakınç iyilik, hiçbir işe yaramaz, Sureti secde eder, kalbi Hakka varamaz, Taklit etmekten başka, sözü yok ki utansın. Ayan açık ortada, yokluktan sürünenler, Bilin ki onurundan, vakara bürünenler, Kur-an’ı görmüyorlar, Müslüman görünenler, Kalbinde Besmelenin, cüzü yok ki utansın. Kendi din kardeşine, yüklüyorken mihneti, İzzeti kendi alır, ona verir zilleti, En ucuza kapatmak, istiyorken cenneti, Buz dağı var içinde, közü yok ki utansın. Hak’la bileyim derken, şeytanlarla yürümüş, Katran gibi vicdanlar, kara duman bürümüş, Bidatler yeşerirken, anlayışlar çürümüş, İçlerinde Tevhidin, özü yok ki utansın. Yokluk içre yanarken, görünmeyen bağırlar, "Körler ile sağırlar! Birbirini ağırlar" Gururları okşarken, reklam kokan tavırlar, Gösterişten de çirkin, pozu yok ki utansın. Sakal cübbe sarıkla, ne bu umre yarışı? Neresinde teslim var, nerde bunun barışı? Turistlere misalse, Kâbe’ye her varışı, Bundan başka beyninde, kozu yok ki utansın, “Biz Allah’ı daima, Allah ile zikreder” “Furkan ile anlarız, kur-an ile fikr eder” “Olunca dağıtırız, olmayınca şükreder” Diyenlerin yolunda, tozu yok ki utansın Evleri saray gibi, haz ve lezzet mabedi, Adetler dini olmuş, din bellemiş adedi, Yaralı anlatınca, çoğu “bırak ya” dedi, Baş gözünden başka bir, gözü yok ki utansın. 04.08.20011…Mustafa YARALI |
Kesinlikle bugün okudugum en şık şiir. duruşunu sevdim şair.
Saygımla
Yağmur Rüzgar tarafından 8/5/2011 10:13:43 AM zamanında düzenlenmiştir.