OYUN
/Uzun eşek oynardık, saklambaç ve körebe
O günler ne güzeldi bu günlere göre be!/ Hey çocuklar kaldırın şu net’ten başınızı! Çıkın sanal âlemden, bırakın disketleri Gerektiği şekilde yaşayın yaşınızı Oğlum getir mâziden hâtırâ misketleri! Hattâ topu da al gel, tek kale maç yaparız Sonra bakkala gider gazozları kaparız Kızım siz de annenle bahçede ip atlayın! Kâğıttan gemi yapın ya da uçak katlayın Bir fikrim var çocuklar eğer size uyarsa? Kurtulalım şehirden haydi kıra çıkalım Şarkılar söyleyelim, duysun âlem duyarsa Dizdiğimiz taşları topla vurup yıkalım Koşup düşelim hattâ dizimiz yaralansın Hayâtımızda yeni bir sayfa aralansın Âsuman’a kuyruklu bir uçurtma salalım O gökte salınırken biz seyire dalalım Akşam eve gelince tombalaya başlarız Sonra beş taş oynarız şöyle yere diz çöker Dün pazardan almıştım, taze mısır haşlarız Anneniz bardaklara demli birer çay döker Gece ayın ışığı vuruverince cama Arzu ederler ise bayanlar oynar dama Biz oğlumla balkonda bir el tavla atarız Günün sonunda yorgun ama mutlu yatarız /Fincanın eşliğinde ruh bile çağırırdık! Ses duysak geldi sanır, korkuyla bağırırdık!/ Dost kalemden: "Dedem kestane alır, kızartırdık sobada Ninem masal anlatır, heyecanla dinlerdik Bir dünya olur bize sadece tek göz oda Aile ne demektir biz böylece anlardık." Teşekkürler tan1919. . |
İnsan beyninin hesap makineleri, çoğunlukla bozuldu!...
Telefonun elektromanyetik alanı içine sokulan ve gdo'lu uyduruk gıdalarla insan beyni, hipnozlanıyor.
Bağımlılıkların biri de şu önümüzde duran elektronik hayâl.
Yapay elektriği kesmedikçe, aslını hatırlamakta zorlanacak hücrelerimize, ne yazılsa; geçici olarak etki eder.
İnsan ayağı, toprağa değmeli- toprağa. Statik yoğunluk yorgunuyuz...
(Tekrar)
Selâm ederim...
kadiryeter