SUSKUNLUK SAATİKent susar, susar sevdalar Kurulmuşken ayrılığın saati Çoraklaşır şehrin semaları Ve öpüşleri soğuktur artık sevgilinin Buz tutar türküler Ve ayrılık düşmüştür Sinsi adımlarla aşkın peşine Daralır yürek atışları Tedirgin gözler takılır Ayrılık saatinin akan kumlarına Suskun bekleyişin korlaşan yalnızlığı Deler zamanın çeliğini Gözlerim gidişlerin ufkunda kenetli Sancılı bir veda ezgisi donar dudak ucumda Sallanmayı unutmuş mendiller Naftalin kokulu sandıklarda gizli Gözlerden akan bir iki damla anı Kutlarken çöküşünü vuslatın Irmaklar geçer dağların geçmişinden Yaşamak denen çığlık Deler aşkımızın zırhını Ve ben gizli bir defter tutarım Suskunluk saatinin ayrılık kavşağında |