GÖNLE GİRMEYE GELDİM
Doğum yalan, ölüm gerçek anladım
Akıbet adresin sormaya geldim Kabir neden çeker hep adım adım Mühlet bir ömürlük durmaya geldim Belî makamında eyledik ahtı Melekten yukarda kulluğun tahtı Ateşten elbise feleğin bahtı Ondan aldığımı vermeye geldim Ahdini duymadım vefa görmedim Kan kırmızı gül açınca dermedim Ondan dünyalığa gönül vermedim Sade bir kefeni sarmaya geldim İnsan olmak kâfi dendi hesapta Arı-duru safi döndü hesapta Kabir kapısına indi hesapta Göçümü sırtıma sarmaya geldim Mihmanına koca konak yaptırdı Bağlananı dünyalığa taptırdı Nasıl oku hedefinden saptırdı Oynanan oyunu görmeye geldim Her konan bir nebze atın eğliyor Vasfa vâkıf olan vasfın söylüyor Ne hikmetse ona gelen ağlıyor Gözde kan-yaş döşe vurmaya geldim Sarıp sarmaladı aldı koynuna Ben de alet oldum epey oy(u)nuna Bana taktığ(ı) ’ipi kendi boynuna Bir çorap misali örmeye geldim Az kalmakla çok kalmanın arası Farkedilmez garip olan burası Mahşere kalıyor yürek yarası Atımı meydana sürmeye geldim Lokman bilmez yürekteki yarayı N’idem ören olan köşkü sarayı Bir ömür aradım Gözükara’yı Sade bir gönüle girmeye geldim Çark-ı Devran (sy. 87) |