Yağmur Meleğigünün ağarmasıyla çekiyorum perdeyi gözlerime perdem gece nakışlı türkülerden bozma ninniler söylüyor beliyorum körpe hayallerimi beşiğe susturamıyorum ince bir diken batıyor yazdığım hecelere nisan güz oluyor penceremde gölgem ikiye katlanıyor bağrımda buruk bir sancı ah benim yağmur meleğim kanadın ıslanıyor gecede volta atıyor sokaklarda düşlerim göz göze geliyorum kendimle içimde bir umman binlerce keder koynumda hepsi ayrı bir dert hepsi ayrı bela kırmızı usulca damlıyor avuçlarıma ellerim kırmızıya bulanıyor dağınık geceyi görünce susuyor biçare gözlerim bitmek bilmeyen kışlar düşüyor aklıma üşüyorum yüzüstü kapanıyorum gördüğüm her mabet önünde batmayan bir güneş istiyorum sorma geceler dokunuyor bana bir türlü uyanamıyorum sen olmayınca sabaha o an resmini kilitliyorum göz bebeklerime bakışlarım yorgun düşüveriyor kirpiklerimin gölgesine her bakışım ayrı bir eylül hüznü ki ben ufacık bir zeytin dalıyım azıcık sevgi istiyorum gökyüzünde payıma düşen yer kadar suya bıraktığım rüyaların soluğunca iyi ki gökyüzü var cennetimi gizlediğim mavi umutlarımı emanet ettiğim bak yine feri yok ellerimin ay yanığı bir yıldız düşüyor tutamıyorum bil ki yağmur meleğim ben acılarımı anaların bağrına gömdüm kırık bir fidan kırık bir kanat kırık bir yürek gibi ve bütün kırıklar ayrılığın tuvalinde buluşacaklar olmuyor anlamı yok sözlerin aklım başımdan gidiyor yokluğunda eski bir bohçaya gizlenip kara bir geceye koşuyorum bahtımın karasıyla elele kayboluyorum tuna nehri kadar yorgunum ağır yükler sırtımda uzanıyorum boylu boyunca yüzümü dönüyorum suya su aynı durgunluğunda akıyor inadına şimdi rüzgar çalıyor kemanım yağmur vuruyor cama sessizliğe yaslanıp iyi ki dediğim güzellikleri düşünüyorum keşkeler aman vermiyor keşkelerim ki ırmak ırmak hayallerimi boğuyor hırçın sularda oysa aşk nazarında hayat çok kısa saatler gece yarısını vuruyor alnının tam ortasından ölüyor gece gözlerimin özünde gökyüzüm kurak yüzüm yas ayazında nefesim çatlıyor sen olmayınca sorma... |
göz göze geliyorum kendimle
içimde bir umman
binlerce keder koynumda
hepsi ayrı bir dert
hepsi ayrı bela
kırmızı usulca damlıyor avuçlarıma
ellerim kırmızıya bulanıyor
kendimi buldum bu dizelerde!...