Yabancı Biterken II
Kendini yasaklı listesine koyamazsın
Çığlıklarıyla yankılandı hayat gözlerimde. Ben denedikçe, O daha çok kaydı. Ben dilek tuttum Dilekler birikip adamı ayartana dek. Öykünemeyen çağlardan geliyorum. Yüküm kesik mehtaplar ve ağır nevroz geceleri. Sevgi ve aşkı size sunabilmem imkansız. Neyin var? sorusuyla irkilen bir özüm var. Küçücük bir kızın lunapark çığlıklarında, nefes almayı hatırlatan hayat ve kendini çabucak geri saran şeridi... Erdem çelme doladı zikrime ve yıldızlar kaydıkça Ben dilek tuttum, Şuurumda beni terk edince, ne O, ne Sen’ diniz bir süreliğine. Bencilliğini itirafım söz konusu bile olamaz. Son sözlerimdi, adilce lehçesi kaybolalı. Yüzyıllar aşkına, hanginiz gerçekten aradınız ve buldunuz? Şehir, kütür kütür yıkılırken üzerime Ne sen vardın, ne o... Şehir genzimi yakarken, adam mutlu. Şehir gözlerimi oyarken, kadın mesut. Tırnaklarımı sökerken tirbuşonları şarap şişelerinizin, Tek yapabildiğim izlemek, tek isteğim Kutsal’ dan bir yudum nasiplenebilmek. Adam rahat. Adam huzur. Eylül şehri yakaladı şimdi, yaka paça sürüyor sokaklarımda. Şehir bin pişman, gözleri mavi kan, caddeleri ıssız. İntikamım acı olacak diye inliyor. Eylül umarsız. Savaşlarım anmayalı barışlarını, Ne biz kaldı, ne siz... Ben çabaladıkça, siz izlediniz. Yerle bir oldu içimde bir yerler. Söküklerini dikerken geçmişin, geleceğin ipleri öyle bir kaçtılar ki... Ne desen boş artık. Yoktuysa öykün adı benden esin Yoksa hikayen bize dair ve susmaksa yeğin Eylemlerin özre gerekleri yok. Ama sen bir parmağına bak adam. Sigaranı yakarken, parmağını bir gör. Güneşe, yakamoza parıl parıl selam veren o metalin Sana kimden kambur, sen kimden ne ara, ne umup ne buldun adam? Şehir’ i sen değil, Şehir seni terk ederken Aynaya son bir kez olsun bak adam, bu kez ardına bakmayan kim? Bir tart bakalım, Kaç dal ömrün kalmış, bu denli yüksekten bakman kaç dala emanet? Ya sen ya ben, adam! Talanını toplar, gider Şehir, alır yanına çingene ateşini, kaymıyorsa yıldızlar, tutar kuyruklarından çekeriz, o da sorun değil... Buluruz biz kusursuzu... Sen giderken düşün adam, İntikamım acı olacak diyorum. Yabancılığın bu kadar kalabalıkken Gittiğin o yerden iki kişi döneceksen Ya dönme ya da hiç gitme adam! ve hep Nakis. Yine de boynum bükük değil, sebebi insansı merakım, ilmekleri kaçık geleceğe dair. Artık selamlaşılmayacak kadar "tanındık" neredeyse... Beste G. Oneren |
Hayat bazen dizginlerini yanında götürüyor galiba, mevsimi çoğu zaman sonbahar oluyor bu anların
kontrol elimizden çıktıkça, biraz daha üşütüyor bizi
Dizeleriniz sersemletiyor insanı kimi yerlerde, Çingene ateşinin arkasına takılmak geldi içimden.....
Tebrikler