Kuzinesi Tütmeyen SofalardaKanatır hücrelerimi haziran Doğumundur, ölümündür Varlığını kutladığım günlerde Yokluğuna bitişimdir Varlığım, koruyanım neredesin Sahipsizim Gittin ya bir Haziran Haziran bana hazan Bilmem yıllardan ne, hangi gündü Zamanı bir yerlerde takvimden kopardın İçimden kocaman bir can parçası söküp aldın Beni sensiz bıraktın Beni yalnız bıraktın Dünya samanlık, ben kayıp iğne Yetmiş iki milyon sarsa şimdi şevkatle Şevkatsizim Senin kolların başka güçlüydü Sıcağın büyülü Derler ki, el pençe divan dururlarmış karşında Granadayı çektiğinde Maksimin kapısına İnanaman Öylesi sabırlı, öyle ılımandın alınca beni bağrına Sibirya soğuğundan çıkıp gelsem kapına Isınırdım kuzinesi tütmeyen sofalarda Kanım çekilir şimdi soğuklarda Güneşi de mi götürdün baba Mevsimsizim Koca çınarım Üzerinde büyüdüğüm toprağım Yorgunluğum, umutsuzluğum,mutsuzluğum kaybolurdu gölgende Kökümden, yaprağıma sığınırdım sana Ben Bahçenin tek gelinciği Kırağı vurur yokluğunda Nasıl koyup gittin beni Gölgesizim Kahramanım Senin masallarında konardım simurgun kanadına Mutlu sonlar yazardın hüzünlü romanlarıma Kıyamazdın sen bir damla çocuk yaşına Elin kolun dolu bayramlarda Eksiğini yamarken yetimlerin Beni ağlattın oldu mu şimdi ya Bayramlarımı götürdün Şimdi ben de yetimim Onulmaz, dikiş tutmaz sökükler bıraktın bana İkiye bölünmüş bir yürek Boş yanı sen, dolu yanı yokluğun Hani çok güçlüydün sen Hani ciğerini sökerdin beni ağlatanın Zamanı geri alsana Haziranı vursana Bak yine o lanet zaman Bak yine Haziran Yine babalar günü En sevdiğin pastayı yaptım Ceplerine çokomel sakladım Neredesin Babasızım 20.06.2010 |
Tebrikler.......sevgimle