AĞLADI, KAN SIZDI DUDAKLARINDAN
ağladı, kan sızdı dudaklarından
karardı kahrından sırtındaki tül, muhteşem bir tablo gibiydi o an: gözlerinde yağmur ve ağzında gül. kimdi yarasına tuz basan onun? besbelli soğmamış yürekteki kül; bekeldi sonunu bu zor oyunun gözlerinde yağmur ve ağzında gül. öfkeydi, benlikti, hınçtı, gururdu unuttu her şeyi özüne özgül; gideni özlemle seyretti durdu gözlerinde yağmur ve ağzında gül ayrılık rüzgârsa, umut buluttu, yalvarmak nafile, direnmek müşkül. kendisini oracıkta unuttu gözlerinde yağmur ve ağzında gül güz gülleri dağıtırken güz yeli, içimde bir afet ağlar her eylül – venüs’ten hoş, jokonda’dan gizemli, gözlerinde yağmur ve ağzında gül. |