Iskalanmış Bir Hayaldir MutlulukŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Rüzgâr çıkrığıyla derinlerden çekilen suları içmek gibidir hayat, yaşam arzulu yüreklerimizi güneşe serince. Her tutunuş bir nasır bırakır elde ve biz tutunduğumuz aşkların güvertesinden mutluluk serperken denizlere. Duraklamasız bir coşkunun basamaklarına varınca nefeslenir, bir yukarı, iki aşağı düşerken yaşamın dikey limitlerinden sarılırız hüzzam şiirlere. Aşk düşünüşümüz, ruhumuz buruk gülüşümüz ve yaşamak da sancılı sular gibi sonsuz yükseklerden toprağa dökülüşümüz olur...
Gözümün dolu savaklarına tutma gövdeni, üşürüm Mevsimler çığ olur, aşkın düze iner mor dağlardan Karanlık bakışlarınla süzme beni, sesim seni karşılar Tutun özlemin gecikmiş katarlarına, hıçkırıkta raylar Yorgun gönlüme ser gövdeni, yaşanmıyor sevdasız Yaşamın titrek hıçkırığını süpürmekte çöpçüler Omurgası kırık bir düşünüşün kamarasında adam Sıkışıyor yüreğim, gözümün bebeğinde aşk üşüyor Zamansız bir yağmur ansızın bedenime yağıyor Korkuyu sallıyorum dizlerimde, düşlerim vesikasız Herkes kendi ülküsünü saklıyor masum yüreğinde Her sabah umudu kazıyor insanlar aşkın kabuğuna Sevinci uçuruyor bir çocuk, kurumuş yaş yanağında Ucuz bir düşünüşün tütsüsü dolanıyor aynalarda Akvaryumda balık boğuluyor, yaşamak hesapsız Unutuldum helal sevişmelerin yaylı yataklarında Çocuklar büyüyor yaşamın topraksız sokaklarında Mor patikalı dağları arıyor adam, gövdesinde aşk Y/alaz bir ağrı yüreğinde, yaşamak firari bir düş Iskalanmış bir hayaldir mutluluk, kendine yal/ansız İçimde gülümsüyor bir resim, albümde hüzünler Unuttuk birbirimizi sevmeyi, dünde kaldı seviler Kendi dam/arını arıyor umut, ömürde çentikler Sitem hicranın çekmecesinde, peşrevde eller Mağrur bir sessizlikmiş gözyaşı, aşk hep riyasız Selahattin Yetgin |