SABIR
Sabır, eyvallah etmek midir?
Her şeyi sessizce içine atar gidersin ya Var olan mülkün ile sürünürsün yerlerde Biri bir tokat atar yüreğine, diğeri sırtına yumruk Suda eriyip bitmek midir? Sabun mudur köpük köpük Ve sabır, kâh gelip, kâh giden Anılar mıdır bölük pörçük… Sabır, kalleşten değil, dosttan pusmak mıdır? Ukalanın vazgeçilmez dürtüsüdür allamelik Yapamadığını yapar görünmek Forta* ile oturur ekâbir Sözlerine sinmiş taşar her zaman kibir Yok saymak tevazuu, hasedi artırıyor madem Kalpte hastalık yapmaz mı bunca kir? Cahile dayanmak Ateşte yanmak mıdır? Ve sabır, bilip de susmak mıdır? Sabır, ince ince erimek midir? Kar gibi, buz gibi… vakti gelince, Soğuk olsa da hava… ince ince eser rüzgâr, “Eri !” emri yüklenince, Ve Rabbin bahar müjdecisi ılık yelince İçten içe gökkuşağı renklerini soldurmak Ara tonları tanımadan yaşamak Olmayan eşi boşamak Ateşe gidiyorken Sabır, taş bağlanmış ayaklarla yürümek midir? Sabır, âleme bakıp ötesini gözlemek midir? Güneşi doldurup yüreğe Ayı çehreye yansıtmak Yıldızlara bölünüp, gökleri süslemek Korkmak, yine de her şeyi göğüslemek Ve sabır, evveli özlemek midir? Güneri Yıldız (Elazığ,03.06.2011) *forta: Yalan, palavra… . |
Sabır, âleme bakıp ötesini gözlemek midir?
Güneşi doldurup yüreğe
Ayı çehreye yansıtmak
Yıldızlara bölünüp, gökleri süslemek
Korkmak, yine de her şeyi göğüslemek
Ve sabır, evveli özlemek midir?
Harika eserinizi tebrik ederim gönül sesinizi...anlamlı dizelerdi düşündüren....selamlar esenlikler....