git!
saldırıların baştuttuğu kalbimde
tutsak kalmışın bilmeden. bu bir başkaldırı, ruhumun hegomanyası çabuk çekip git sızlanışlarım bitmeden... vazgeç benden,yoksa geçemezsin yıkılmış rıhtımım, çaresizim...ayakların yalın; bir adım atsan yokluğum da boğulursun imkansızımsın...çok yakın da acılarım. viran olmuş gönül köşkümde yer yok bitik hayatlara sen ellerimin arasından akıp git, belki bir periye beyaz atlı prens olursun; grinin pembeleştiği rüyasında. her biten gün, yaralarını meşgul sarmakla benimse hayaletler uçuşuyor şavkımda. ateş icat olmasaydı;kalbimdeki yangını anlayacak mıydım? şeytan beynimde dans etmese,adını aşk koyacak mıydım? ben sesiz sedasız çekip giden mülteciyim zamandan sığınma hakkım elimden alındı yüzüme güldü yalandan. ağır toplar kullanılıyor,bedenimin kalesi yıkıldı,yıkılacak hadi çek git n’olursun,bu gece zor sabah olacak! .......... ben istemiyorum kimse görmesin yavaşça eridiğimi herkes beni öyle sansın,küllerimden dirildiğimi. istemiyorum heycanını. bakma gözlerime,git! kulağını tıka bu manasız sözlerime başlamadan bit. ve sakın harabelerimden bir parça olsun alınmasın kimse evine götürüp hatıra diye saklamasın. çağlayan oluştu beynimde,geçmişten biriktirdiğim damla damla yok olurken benliğim bende birşey kalmadı... kapı açık kalsın ve git!. |