5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1689
Okunma
içimde büyüyen nazar
elleri şimâlim
gözleri feryâdım
ah benim kızım
al kuzum ceylânım
ve gün düştü işte
cemre düşer gibi boz toprağa
yeşererek deniz’in karnında ân be ân
ah nazar
al kuzum gül kızım
büyü sen büyü
elvan elvan tüterken kokun
bunca zaman yormuşum, yorulmuşum. aşkı övgüleyip gecelere, susmuşum. Nazlı yağmur yağdı ilkin. bereketlendi çorak toprağım. ağladım, dağlandım, ıslandım. geçti zaman. sustu içimdeki fırtına. şimdi sıra sende Nazar. al ak beleyeceğim seni kuytularda. görmesin diye zamanın âh’ rüzgârları, yermesin diye acı dilleri. Ve bir ömür nâz uykularda ben, nazlı yağmur ve nazar, büyüyeceğiz masallar anlatan kuşlar ülkesinde. uzun bahârlar hâr olsa, yolun sonu dâr olsa da vazgeçmem gayrı bilesiniz, Nazlı’ma Nazar kurşunları dökeceğim.
’nice görsem seni everekdağı
yüreğimde bir incecik sızı var
ah ile geçirdim ömrümün çağı
çoğu gitti bu ömrümün azı var ’
bu bahar ve bu yağmur. bu çiçekler. ve Nazar içimde güllenmekte. vurulmamıştır adım dağlara, bilirim. lâkin deniz koymuş adımı babam. deniz’in bağrında iki masal. büyüyeceğiz. büyüyeceğiz.
’güzel keklik gibi koyağına kaydı mı
güvel kuşu gibi yar boynunu eğdi mi
sarı saçı boz meşeye değdi mi
çoğu gitti bu ömrümün azı var’*