HAZAN OLDU ÖMRÜM
Hava tunç gibi ağır ve puslu
Benizler bir hayli soluk, kuşlar çoktan memleketine uçtu… Gören gözlerim, yeşili görmez oldu… Ağaçlar mahsun, şarkılarda hüzün, bülbüller hep suskun… Ömür gemisi seyri seferde gezinir, Çünkü; artık mevsim Sonbahara erişir… Bilirmisin ? kuru dallar nasıl bir bir yaprağını döker… İçimde volkanın ateşi öyle yanar… Ürperir gönlüm, hazal’ın hışırtısıyla… Taze umutlar artık, başka baharda filizlenir… Ömür gemisi zevki safada gezinir… Çünkü; artık mevsim Sonbahara erişir… Rüzgarda savrulan kuru yapraklar misali… Hani ..? nerde..? örselenmiş, tarumar duygularım… Yuvasız kuşlar gibiyim, şimdi kanatlarım kırık… Zaman, bir değirmen taşı…hayallerim ve umutlarım altında ezik… Ömür gemisi yavaş yavaş su alır, Çünkü; artık mevsim, Sonbahara erişir. Rüzgar; koşar, ıslık çalar nağme nağme Yağmur, bıkıp usanmaz, ıslatır biteviye… Deniz, köpürmüş hoyrat mı? Hoyrat…bulutlar güneşi çeker kendine… Zaman durmuş, akreple yelkovan küsmüşler birbirine... Deniz feneri de, artık çok geç çare olmaz bu gemiye… Ömür gemisi yavaş yavaş limanına yanaşır… Çünkü; vakit tamam, mevsim artık sonbahar… Bursa Abdulkadir ÖZCAN 12 Aralık 2010 |
javaquantron tarafından 12/7/2013 5:34:53 PM zamanında düzenlenmiştir.