MELANKOLİ- 2
Kalakalırsın, Donakalırsın Ortalarda...
Sönmez Bu Kar Yangını, Eritir Seni... İşte Bu Melankoli, İşte Bu Melankoli, Hasta olur yatarsın, bir gün o’ nun aşkından yorgan, döşek... Aklına gelir, acaba gelir mi diyerek... Gözlerin onu arar gelenler arasından... Lakin, o yoktur, Boynun bükülür, Bir çuvaldıza dönüşür yatak; yorgansa ... Dikenli bir tel… Mümkün değildir, asla onsuz yaşamak... Sen kaynar kazana atılmış et misali lime lime yanarken... Sonra, Bir gün... Sonra bir gün... duyarsın ki ... O başka biriyle, eğleniyor, Gününü Gün Ediyor... İşte o zaman, Beyninden vurulmuşa dönersin... Vurgun Yemiş Dalgıç Misali çıkamazsın, o derin girdaplardan.. Yakar bu aşk acısı, İşte bu melankoli…İşte bu melankoli… Artık Unutmaya çalışırsın onu... Atacağım Dersin kafandan... Bütün benliğinde, ona ait ne varsa silersin, yok edersin, izlerini ... Kurtulmak istersin o’ nun kimliğinden.... Tıpkı, yeni doğmuş bir yavru, taptaze bir fidan gibi, Yeniden nefes alır, Yeniden Gelişir, Yeniden Çiçek Açarsın ... Umutlarını Yeniden Büyütür, Yeniden önem taşırsın... Güneşle Birlikte, Yeniden… Yeniden… Yeniden… Abdulkadir ÖZCAN Bursa 19.12.2009 |