MELANKOLİ-1Öyle çok, öyle çok seversin de Sevdiğini söyleyemezsin ya...O’na Hani kendinden bile çok seversin… göremezsen, Dünya yıkılır ya başına...! Peşinden gidersin, Hüküm giymiş, eli kelepçeli mahkumlar gibi...! Karşılaştığın an, tek bir kelime söyleyemezsin ona… kelimeler düğümlenir boğazına ...! Kalbin duracak gibi olur hani, Esiri olursun, her gün, her saat, her dakika... İntizar edersin yaşadığın o an’a... Yakar Seni, Kor alevler içinde bırakır, İşte bu Melankoli..İşte bu Melankoli... Bazen kendini, dışarı vurursun... Atarsın kendini Kırlara, ovalara, kumlu sahillere... Avazın çıktığı kadar bağırırsın... O nun yerine, kuşlarla, böceklerle konuşursun... Çünkü ancak Onlar Anlar Seni... Islak kumlara adını yazarsın, resmini yaparsın, onun… Sonra bozar, tekrar yaparsın ... Seyyah olur, bütün şehrin dağlarını, ormanlarını gezersin, karış karış... Ekmekten aştan kesilirsin, ne bir dost avutur seni, Ne de o beyaz martıların hüzzam makamındaki çok sesli senfonisi ... İşte bu melankoli…işte bu melankoli… Kuytu meyhanelerin arabesk şarkılarının çoktan seçmeli meylerinde ararsın teselliyi, Bunlar da yetmez, dindiremez, bu aşk yangınını Dünya dar gelir sana.. Sonra, zaman sonra, kulak verirsin, Gönlünün Sesine... İskelede Demir Atmış, tonluk gemi misali, yıkılırsın onun Kapısında, Bir Kapıkulu, Zavallı bir dilenci gibi... Yalvarırsın... Yakar Seni Bu Yürek Yangını, İşte bu Melankoli, İşte bu Melankoli... Cesaretini toplarsın, sonra Yenik bir komutan edasıyla… Ama her defasında aynı senaryo, çıkar karşına… Pikapta hep aynı şarkıyı çalmakta olan sersem bir plak gibi... Dönüp Durursun... Minderdeki, kaçak ve korkak bir güreşçi gibi, Çok geçmez Yine O Galiptir, Gelir O’nun İnanılmaz Kündeleri... Yine Sen, Yalnız ...Yine Sen Ezik, Yine Sen Biçare... |