ÇEŞM-İ ŞEHLÂ –VI-
Sakın ha geçti deme, ikinci baharında
Aşkı sende solursun, çeşm-i şehlâ bakışlım. Nefis bir rayihayla, yaydığın o kokunu Itırdan mı alırsın, çeşm-i şehlâ bakışlım? Mâzi mâzide kalsın, bunca sitemin kime? Zaman akıp gidiyor, hem gri hem de füme Elindeyken bu fırsat, sakın; “geç kaldım” deme Yâri ara bulursun, çeşm-i şehlâ bakışlım. Nergis, lâle solsa da, aşk çiçeği solmasın Edep, dolsun kalplere, kötülük yer bulmasın Beni ilk gördüğün an, hiç şüpheniz olmasın İnan dize gelirsin, çeşm-i şehlâ bakışlım. Meyletti sana gönlüm, öyle ısınmışım ki Eller ne derse desin, niçin kınanmışım ki? İçimden gelen şu ki, öyle inanmışım ki Tek bana yâr olursun, çeşm-i şehlâ bakışlım. Huzur varsa aranmaz, ha çalı, ha da çadır Aşkın kahrın çekmek zor, ne yapsın ona sadır Farkı fark etmek esas, öneml’olanda budur Erdem nedir bilirsin, çeşm-i şehlâ bakışlım… Ne de tatlı gülersin, çeşm-i şehlâ bakışlım… 31/05/’11 Hanifi KARA |
Eller ne derse desin, niçin kınanmışım ki?
İçimden gelen şu ki, öyle inanmışım ki
Tek bana yâr olursun, çeşm-i şehlâ bakışlım.
Allah gönlünüze göre versin
hayırlı kandiller hocam
saygılar