ÇEŞM-İ ŞEHLÂ -IV-
Öyle kibar, nâzik ki, târifi mümkün değil
Nede tatlı bir canmış, çeşm-i şehlâ bakışlım. Herkese nasip olmaz, böyle güzel bir sevdâ Aşkın atına binmiş, çeşm-i şehlâ bakışlım. Sakın ola ham kalma, kendini iyi pişir Ağyâre pek güvenme, aklı başına devşir Yâr kendini eylemiş, gül ile haşir/naşir Itır kokusu sinmiş, çeşm-i şehlâ bakışlım. İşte her şey ortada, fazla söze ne gerek Yeter ki yâri görsün, küt küt atıyor yürek Zümrüt-ü Anka kuşum, Kaf dağından inerek Gönül bağıma konmuş, çeşm-i şehlâ bakışlım. Şansa bırakma işi, Cânân’ını ara can Leylâ ol Mecnûn’una, ne olursun sende yan Birden tutuşmuş kalbi, daha ilk gördüğü an O yâre dünden yanmış, çeşm-i şehlâ bakışlım. Ölür müsün ne olur, bir gün kolların sarsa? Bak içinden kim çıkar, tabip kalbimi yarsa Elinde ve gönlünde, aşka dâir ne varsa Hepsini yâre sunmuş, çeşm-i şehlâ bakışlım… 29/05/’11 Hanifi KARA |
Ağyâre pek güvenme, aklı başına devşir
Yâr kendini eylemiş, gül ile haşir/naşir
Itır kokusu sinmiş, çeşm-i şehlâ bakışlım.
kutlarım çok güzel şiir bu kıta dahada güzel...Saygılar üstada...