aşk / tuz ve mavikıyısız gemiler gibi uyanırsın bazı gün küpeştesinde allı pullu çığlıklar biriktiren... suya değse ölen ateşe değse ölen biletsiz ve kimliksiz yusufçuk yüklü ol dedi oldular lime lime ölümsüz zamanı biriktiren gözlerime yuva kurup yağmur yağsa çırpındılar hayatın kıyısında biraz ayrılık vardı bu sebeple yağmur yağardı siz beni bir sinemada ağlar görürdünüz pazar günleri balkonlara çamaşırlar asılırdı tekdüze hayatın bayraklarıydılar evlerde çocuklar olurdu çığlıklı çocuklar... bazı çay bardakları rakı kokardı bazı kadınlar sevişirken öldüler bazıları sevişmeden... hiç sevişmeden... ama “sevgi” dolu çocuklar doğurdular balkonsuz şehirlere sürüldüm nice zamandır ve çok geç öğrendim denizlerin devletsiz olduğunu aşktan habersizdi tuz ve mavi üçü de böyle güzeldi bir sürgün geldi aşkı denize verdi sonra siz beni bir sinemada ağlar görürdünüz artık bana kıyısız gemilerde ölmek düşer 25.05.2011 Cemil KURT |
Basmakalıp tasvirlerden uzakta orjinal tanimlamalarla hepimizin geçmişine dokunup geçiyor şiir ve sonra bugüne geliyor bu keyifli seyahat için teşekkürler.