Kelimelerin infilakıBir cinnetti; Kelimeleri kırdım geçti. Târumar olmuş bir hecenin koynunda; Omuzlarımdan göğe yükselmiş yaftalarımla, Af makamında söyledim tüm ezgilerimi. Aşkın boynunu kaç tonluk fikir bükebilir ki! Ey kırılmış yanlarına dua sürdüğüm aşk! Bulutların kirpiğinde, Şu asılı duran senin gözyaşın mı? Anneler çocuklarını Seninle mi uyutuyor geceleri... Ben ki sancısını duyduğum kelimeler taşıyorum içimde. Korkarım dilim yeni bir doğuma gebe! Çığlıklarımı uyutanda senin ninnilerin mi? ... Bir infilaktı; Patlattım şiiri, Harfler dudaklara saçıldı. En kalabalık meydanlarda yalnızlaştı şiir. Gecenin ziyasını arayan bir yıldız gibi, Her kalemden bir ışık umut etti. Şimdi bir silginin pençesinde firarî... Ey içimde ki ateş, Serin ve selametli ol! Ki, ruhumda İbrahimî nefes... Bir toz kadar hükmü yok Nemrud’un... Gücü yetiyorsa; Kelimelerimin dağını delsin, Fikrimi çöllere sürsün, Aşkımı yakıp kül etsin. Bin Nemrud toplansa bir gönlü yakabilir mi? ... Dilimde tutabildiğim her söz, Sükûttu elbette. Ve sükût bir şehrin gökyüzünde Vâveylâ niyetine... Veyl olsun kaleme! Sustuklarımı söyledi yine... |