11
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
2074
Okunma

Gece kara gözleriyle yüzüme güldüğünde
Anladım ki; ölüler de türkü söylermiş
Baharın iki eli yakamdaydı
Sordu; ben rengârenk şarkılar kondururken
Çocukların alnına
Sende bu kan rengi mâtemin
Nedir durduğu kıyama?
Cevapsızdım
Kelepir acılar büyütmüştüm sadece
Di’li geçmiş zamanlardan kalma…
Tesiri yoktu
Zaman suskularla büyürken;
Yalnızlığıma
Bahar müjdeleyen telaşın.
Ve içimin çiçekleri ölürken;
Bir karanfil vecdinde
Aşka ve acıya niyet edişimin
Tesiri yoktu, biliyordum.
Şimdi güneşin buzlu ellerinde
Akşam gölgesini soluyorum
Neye yarar!
Vurulmuşsa dünyanın alnında
Sulh ve sükûnet;
Benim müebbet hükmünde
Geceye hapsolmam
Bahar, ninnisini fısıldarken çocukların bahtına
Anladım ki; uyku kefen giymiş bedenimde
Ben ki yalnızlığıma ağlarken
Kalabalıklar içinde
Gördüm ki yalnızmış herkes
Kendi mabedinde
Çığlıklarında suskular büyütürmüş gece
Bir çiğ tanesinin busesinde
Vakitsiz gelişler bıraktım,
Baharın avuçlarına.
Bitimsiz gidişlerden kalma
Haklıydım;
Faydası yoktu,
Ölürken bir kelebeğe ağlamanın
Meleklerin göğe çıkardığı bir çocuktu
İçimde aşkla büyüyen
Vurulmasaydı, alnında çiçekler açacaktı
Telafisi yoktu, biliyordum
Bir çiçeği koparmanın
Yaşlanmış tebessümün buruşmuş yüzüne sustum
Anladım ki; susmaktan başka söz yok dilimde
İçimde biriken cinnet yanmadaydı
Kordu; alev alev tutuştururken aklımı
Satırları vurduğunda
Bir adıma bir de ölüme dokunmadı
Şimdi nevruz kıyam/etinde
Koparılmış çiçekleri kokluyorum
Ne çare!
Ölümün kokusu sarmışken tenime,
Solan çiçeklerle aynı kefende,
Başka baharlara,
Açmaya gidiyor umudum.
Bense ellerimde
Bir cehennem taşıyorum
Kahkahalı renklerini soldur bahar!
Ve Sorma, sebebi sükûtuma sakladım,
Renklerini ağlatan mâtemin.
Kelepir acılar büyüttüm sana
Di’li geçmiş zamanlardan kalma…
Al senin olsun renklerim
Bana siyahını sakla!
Her filmin sonu belliydi aslında
Ey aşk beni o sona hazırla!
5.0
100% (22)