Kayıp Değer 2 (Hey Gidinin Çocukları)
Hey gidi...
Siz ikliminden kaçan neslin mevsimiyle geldiniz -Yaşamak varken ölmeye yeltendiniz- Sürün atlarınızı... Gök gürültüsünün sesiyle Geceyi delen binlerce şimşek çığlığına denk Arkanızdan havalanan yıldızlar edecek cenk Sürün... Mazinin gizine ermiş eşsiz, sessiz tanıklara Dağlara- tepelere- ovalara Anadolu’ma Yedi düvelin cenderesi altında kalmasınlar Sürün gittiği yere kadar Sürün... /.../ Hey gidinin çocukları Biz keyfini sürüyoruz nasıl olsa... An, mazi masalı olmaya mahkûm Gelecek alıp gidiyor Kaderin çizilen yolunda Şimdi dudağımda üveyleşen her söz Kendi aymazlığından korkan pişmanlığın öfkesidir -Ben yaslı bir buluta yaslanmış ağlamayı düşünürken Birkaç damla- Devrik şairlerin cümlesi olsam sizin duygunuzu yazamam İçinden geçerken kendinizden geçtiğiniz yollara baktım Tecrit edilmiş Sağanak var ıssızlığın da Bize gitmek kaldı Derin yüz çizgilerinde yorulup Varoluştan yok oluşa Hey gidinin çocukları... Düşüyor gecenin taneleri Nazlı gelin gibi diri Çarpıyor suyun en mahrem yerine Atım yok ki süreyim Kaldım-dağıldım Öte/beri Hey gidinin çocukları... Konuşmayı saklayıp gözlerinize Kaç ihanetin karanlığını yamadınız ümidinize Ki; Yırtılıyor ağıttan yorulmuş sessizlik İlk ışığını yığıyor tenimize Siz ihanet saymışken kendinizi güneşe Hey gidinin çocukları... Biz sevmeye geldik En eksik yanımızla Üzgünüm! Güneş, üstü açık uyumuş çocuğunuzun tenin de ısınmış Şiir olsam artık anlatamam Hey gidinin çocuğu... Ne zamandır suskun Değişken rüyaların ürpertisinde -Dokundum- Damarlarında dolanan kâbusun avazına yakalandım -düşlerinde bile sevgiye hasret- Mumun kendi alevinden korktuğunu bilir gibi Söndürmüş duygusunu içinde Ağlamayı riyakârlık sayıp gözlerine Batırdı bakışlarını içime Acısını çizdi ip ince isle Harita yüzüne Ve sadece saati sordu Derinliğini bilmediğim vaktin Vakur devrilişini gösteriyor zaman Özlenmeye daha çok var... |
Şiir olsam artık anlatamam
Bu dizelere şapka çıkarılır ve susulur arkadaşım.
Saygılar...............