2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1495
Okunma
Tüm hamlelerim tükendi…
Ki
Piyonlarımın hiç biri vezir olmadan
Şahın kılıcıyla kana bulandı…
Bana kalan bir tahta at ve bir uzun yol.
Neresinden başlarsam neresin den dönersem
Kendime mat.
Ki mevsim bahar dışarıda
Oysa kar yağıyor benim saçlarıma
Cemreler ihanet ediyor adına
Dilim lal kalıyor dişlerim arasında.
Su/suyorum sana.
Ellerim hükümsüz tenlere dokunuyor katli vacip
Ellerim kesile…
Vaktin ensari şairleri öleli çok oldu
Şiirin muhacirin imgeleri
Gaybın arafın da sırat muhakemesin de.
Ne cennet diliyorum ne cehennem bekliyorum
Şiirsiz bir kent kuruyorum yaktığım sahifelerden
Güne perde çekiyor duman
Ki
Güneş balçıkla sıvanmazmış –gülerim-
Bakın ben güneşi ne güzel kan ve küle boyarım
Sesime ses katmasın kimse bu vakitte
İstemem kuzguni nefesleri.
Baykuşlar sakilik yapıyor
Gökyüzü meyhanesinde
Kargalar ve akbabalar dünya denilen hengâmede
Kahramanı artık kalsın bu masalın
Âşık ve maşuk kavuşmasın benim kafilemde
Âdemin oğulları tekrar öldürsün insanı insan elinde
Kumdan kaleler gibi oyunlarım
Fildişi kulemden uzakta daha uzakta mutluluklarım
Şimdi ellerim bir çakmak
Ve henüz içilmemiş sigara
Sana S/överken…
Ölüme S/överken…
Müptelasıyken şarabın ve sigaranın
Aşk için aşklar yakıp külünden şiirler kurmuşken
Sen şimdi yazdığım şiirleri kendi üstüne
Alıyorsundur birde
E/s/k/i sevgili
Ismarlama imgeler fazla sana
Hele ki Anka’nın kanadından kaptığım mürekkep
Daha fazla
Sen
Satır aralarına sakladığım boşluklar da ara şiirini
Bu benim bir avuç kül ve kan şehrime…
5.0
100% (4)