Artık Ayakların Yere Değsin Sevgilihayra yormuşlar yine dökülmüş yapraklara sarılan lehçemi demişler derin çayırlar biçiyor gizlice başka dağların eteklerinde deseydin otuz yıldır tanırım bu fakiri bilirim, gidebileceği menzili hâlâ dumanlıdır harlıdır içi doludur gözleri tanırım bu düdüklü tencereyi arada boşaltır içini... asillere biçilmiş kıyafettir nedamet unutma küstüm çiçeği sen altın değildin aslında içimden ben bulamıştım o sureti ganimet diye kaçırdığın sadece gölgen! bir eylül vaktiydi habersiz azlimin aciz tabureden o tahta ben atadım seni derilerinden yontup, kökünden almıştım zaten o ilgiyi şimdi hercai kuşlar uçurman nedir ki ister üzül ister kız sevgili ikimiz de biliyoruz bir mücevher gölgesinin esas ederini/değerini! yorma kendini uzattığım dile tükürmen acıtmaz canımı ki; muteber bir lisanla kuşanmıştım kollarımı o vakitler, vazgeçilemez mevsimlerdi tükenmez boyalı kırmızı dudaklar vardı o vakit! dünya yere değmeden atlamayacak ayaklar! inanmıştım demek ki! bir zaman değil, tüm zamanlara almıştım şimdi lenslerle aldatmış olması neyi değiştitir o kendini bilmez gözlerin neyi ifadedir bu şeytan taşlamaları hatırlatırım sağlam bir duvardan aşılamıştım elimdeki bu çürük sıvaları -sözümona- s/ağlama almıştım da dayamıştım sırtımı olabilir yanılmışım... sevda; güzel sözlerde çok afili çok cicidir nihayeti ama yüreğin içine üflendi mi işte o zaman belli olur mahiyeti! ya destanlar yazılır ağırlığınca ya uçuverir sen gibi!.. Artık ayakların yere değsin ey sevgili!.. /...azce düşen kirpikler kadar acıtmaz aşkta hakkaniyet kesiği değirmenin ekmeğe katılmayan unudur o sevda dedikleri.../ ToprağınSesi . |
sevda;
güzel sözlerde çok afili çok cicidir nihayeti
ama yüreğin içine üflendi mi
işte o zaman belli olur mahiyeti!
ya destanlar yazılır ağırlığınca
ya uçuverir sen gibi!..
Hamuru maya tutunca
başka söze gerek kalmaz
teşekürler özgürce
selamlar.