İzimi Süren PigmelerÖnce sinsi bir taarruza hazırlanarak Siperler kazdınız süt kokan bebekliğimin Kundak diplerine Sonra da maskeli süvarilerle İş birliği yaparak saldırdınız Tahta beşiğime Eli kolu bağlı bir masumun sıcak nefesinde Ovarken ellerinizi En güzel hisleri giyotine yatırıp haykırdınız Bozuk akortlu aryalar doldurdunuz Naftalin kokulu Anonim hikâyelerime Dinleyin beni İzimi süren pigmeler Yaratılırken tenimin atlına serilen sevgiyi bile Kinâyeli mimiklerinize püskül yaparak sırıttınız En keskin neşteriniz bile İz bırakamadı irademe oysa Yoksa bu yüzden mi Bu kadar hırslandınız Esmer haberlerimin sevincinde üzülerek Köçeğe kalkıyormuş kirli elleriniz Siz yine yürek surlarımdan yukarı Çırpınıp durun bakalım Bilirsiniz ki düştüğüm yerden Yine kendime tutarak kalkarım Sizin öldüğünüz yerde de Mübalağasız Ben üç gün daha yaşarım İzimi süren pigmeler Daha kıkırdak bile olmayan Omuriliğime vurduğunuz kazmanın acısı olmasaydı Bir adım bile yalpalanmazdım da Neyse İntikamım sizin aşkı keşfedememeniz olsun benim de Patlak balonlara üflemeye devam edin Nasılsa erişemediğiniz dalda Murdar üzüm kaldım Tek zerre minnetinize de gözüm olmadı zaten Sırf inadıma Denize düştüm Kendime sarıldım Faruk civelek |
sag olsun yüreginiz var olsun kaleminiz
her dem saygilarla...