Muradıma gam düşer, kar yağar saçlarıma;
Ağlamanın vaktidir mutluluk uzak bana.
Tesellidir gözyaşım yanan avuçlarıma,
Bari rüyalarımda nehir gibi ak bana!
Muradıma gam düşer kar yağar saçlarıma…

Şiir olarak herzamanki gibi çok güzeldi.
Bazan ulaşılamayan umutların hayallerin rüyalarda görülmesi de insanı mutlu eder.
şiirinizi beğeniyle okudum.Kaleminiz daim olsun MUrat hocam.selamlar.

Çok güzeldi çok çok.
Ne denir ki... İyiki yazıyorsunuz ve iyiki okuyoruz sizi.

Kor sinemde ürperti kafam karmakarışık,
İçimdeki tepeler uçurumdan ibaret.
Ümidim tükeniyor yok mu cılız bir ışık ?
Hep yokuşlu yollarım yokluğunsa felaket!
Kor sinemde ürperti kafam karmakarışık…

Murat harika dizelerdi kutlarım yüregini..................

aziz dost,severek okudum
güzel bir çalışma ,insanı gideceği yere alıp götüren bir şiir olmuş
eline sağlık

HOCAM ÇOK DERİN ANLAMLI VE HÜZÜN DOLU KEDERLİ BİR ŞİİRDİ SON SÖZ MÜKEMMELDİ... KUTLARIM...

Şiirin beşli bentlerden oluşmasına bakarsak muhammes, her bendin sonunda aynı dizenin tekrarına baktığımızda ise muhammes-i mütekerrir benzeri olarak tertip edilmiş olduğunu görebiliriz. Çünkü muhammesler aruzla yazılmaktadır ve kafiye şemaları farklıdır.
Buna rağmen günümüzde aruz çok yazılmadığı için kafiye şemaları aynı olmasa da muhammes adına göz aşinalığına hükmedebiliriz.
Şiirdeki incelemem sonucunda, oldukça güzel ve akıcı gibi görünmesine rağmen, çok sık kullanılan 'mesela -yok- kelimesi ve türevleri' şiire biraz sıkıcı bir hava getirmiştir.
Mesela:
Kor sinemde ürperti kafam karmakarışık,
İçimdeki tepeler uçurumdan ibaret.
Ümidim tükeniyor yok mu cılız bir ışık ?
Hep yokuşlu yollarım yokluğunsa felaket!
Kor sinemde ürperti kafam karmakarışık….......Bu beşlide ve devamındaki beşlide de kullanılan (-yok, -yokuşlu, -yokluğunsa kelimeleri gibi)


Kapında esirinim yok gidecek cesaret,
Ateşlerde yansam da terk etmem hayat boyu .
Ne derin bir huzur bu yar uğrunda esaret!
Ömür anlık bir masal, ah dünyam bayat, koyu !
Kapında esirinim yok gidecek cesaret…

Kurallı bir mısrada aidiyet kullanılırken duraktan önceki ve sonraki bölümlerde aynı aidiyetin olması gerekir.
Burada tekrarla da ele alınan mısrada ise "Kapında esirinim" kelimeleri kullanılırken -ben- zamiri ile -sen- zamirine dair aidiyet gösterilmiş, devamında ise "yok gidecek cesaret" kelimelerinde ise bir muallaklık yaratılmıştır..
Dolayısı ile -yok gidecek cesaret mısrasında -nereye ve -kimin cesareti yok soruları akla gelebiliyor. Ki en önemlisi -Kimin cesareti yok? Sorusudur.

Açtığın mesafeyi söyle nasıl aşayım?
Hasretin zindanında zincire vurma gülüm.
Firakın çöllerinde mecnun mu dolaşayım?
Sensizliği azat et yeter bu kadar zulüm!
Açtığın mesafeyi söyle nasıl aşayım…

Bu beşlide gözüme çarpan ise - Firakın çöllerinde mecnun mu dolaşayım?
mısrasıydı. Buradaki -mecnun zannımca sadece deli, aklını piyade eylemiş anlamında kullanılmaktadır.
-mecnundan kasıt sadece bu deliliğe teşbih ise yine söylemde bir eksiklik kulağı tırmalamakta. Buradaki eksiklik ise –benzetme edatı olan -gibi kelimesi olabilir ki gördüğüm de odur.

Son beşlide :
Muradıma gam düşer, kar yağar saçlarıma;
Ağlamanın vaktidir mutluluk uzak bana.
Tesellidir gözyaşım yanan avuçlarıma,
Bari rüyalarımda nehir gibi ak bana!
Muradıma gam düşer kar yağar saçlarıma…

- Murad kelimesi hem mahlas hem de gerçek anlamı ile düşünülebilir. Bence de gayet muntazam bir bölüm. Şiirde de en hoşuma giden bölümdür. Zaten şiirin muhammese benzeyen yanlarından birisi de son beşli bentte şair mahlasının kullanılmasıdır.
"Şiir değerli, yorum hür" anlayışıma istinaden ben her iki anlamı ile de düşünebilirim.

Değerli şair, şiirinize değer verdiğim için bu kadar detayı ele aldım. Tespitlerimin amacı haşa şiirinizi hor kılmak değildir. Bilakis değer verilmişliğinin göstergesidir diyerek sayfanızdan ayrılıyorum.
Selam ve saygıyla...


KargülüALMILA tarafından 4/27/2011 11:52:27 AM zamanında düzenlenmiştir.

Açtığın mesafeyi söyle nasıl aşayım?
Hasretin zindanında zincire vurma gülüm.
Firakın çöllerinde mecnun mu dolaşayım?
Sensizliği azat et yeter bu kadar zulüm!
Açtığın mesafeyi söyle nasıl aşayım…

Özellikle bu sizeler dilde bir isyan fırtınasına gebe dizelerdi. Yürek o durki, sevda aşinalığını hep suskularda saklar... Hele de yürek eline kalem almışsa bir kere, işte böyle şiir gibi şiirlerede imza atar.

Hocam yüreğiniz var olsun.saygımla.