Okuduğunuz şiir 27.4.2011 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
K/ayıplarda İnsan(lık)...
Ruhuna Sarmaşık gibi kök salıp, Piç irinlerini akıtmadan evvel Gülüşünde s/akladığın ne çok bakir düşlerin vardı Öksüz bırakıp her birini ç/alıp götürdüler senden Hem de hiç acımadan çocuk...
I. Büyümek; Yüreğin ağırlaşması G/özün taşıyamaz olması mı suç(luluğ)u!…
Yenileneyim derken yenilmek Eskitirken eskimek Kirli, pis sular ıslatırken etekleri Eskirken eksilmek Fayı kırılmış yürekte Azrail’in kol gezmesi mi yoksa?
II. Büyüdük... Saçlarımızın her telinde dünden kalan Bahar kokuları soluyor.
Ruhumuzda sıkı sandığımız düğümler tırnaklanıyor...
Bilinmez bir şehrin sokaklarında Adres soran kadar, yitik umutlar... Sözlerin sayısı, anlamlarını geçiyor.
III. Şimdi... Dur/aklama vakti!
Sırat köprüsü iki dudak arası Gecenin siyahı güne düşmekte
Kayıtsız şiirler Kifayetsiz sözler...
"Arkamızdan koşan zamana kaçabildiğimiz kadar yakınız"
IV. Dudaklarımızdaki mülteci gri duaları Avuçlarına bıraktık anne Usulca yüzüne sür, amin diyerek...
Çoğunluktaki b/iz olmadan Bizden biz daha da gidip/yitmeden Elver...
Tut ellerimizden Tut ki… Mavi gülüşler öpsün ömrüm(üz)den…
Şiirimi güne layık görüp seçen ’Seçki Kurulu’na; zaman ayırıp okuyan/yazan tüm yürek ve kalemlere çok teşekkür ederim. Saygımla...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
K/ayıplarda İnsan(lık)... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
K/ayıplarda İnsan(lık)... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çoğunluktaki b/iz olmadan Bizden biz daha da gidip/yitmeden Elver...
Tut ellerimizden Tut ki… Mavi gülüşler öpsün ömrüm(üz)den…
Çok güzel dizeler okudum sayfanızdan.. Güne düşen şiirinizi ve sizi kutluyorum şairem.. Başarılarınızın devamı dileği ile.. Sevgi ve saygıyla esen kalın..
Çocuklar bizlerin yapamadıklarını düşlerinde ve kabuslarında çoktan başardılar...ki;çocuk düş içindeki halimiz,çocuklara bakarken anımsadığımız,kendimizde unuttuklarımızdır aslında...kaleminiz var olsun,güzel bir şiir okudum.Sevgiler..
Yaşam tıpkı şiirdeki gibi, bazen bir harfle değişen anlam, tırnak içi çoğaltılıp s/aklanan yalnızlık...Çok güzel, çok etkileyici bir şiir okudum sayfanızda..Engin yüreğinizi kutluyorum..Tebrikler
Yaşam(ak).. Geriye baktığında anlaşılan/anlaşılamayan; ölümle randevunun gerçekleşeceği ana kadar ileriye doğru bakılıp, uzun görünen aslında ne kadar kısa olan bir süreç değil mi? Lakin dediğiniz gibi o kesit/süreç; içinde neleri-ne çok şeyi s/aklamıyor ki...
Bahtiyar ettiniz beğeninizle. Değer kattınız değerli yorumunuzla... Çok teşekkür ederim.
bir çok kere okudum bu şiiri eklendiğinden beri. Ve ne hikmete haiz ise her okuduğumda değişik bir anlam oturdu kulaklarıma... bu şiirin gücünden olsa gerek. giyindiği afili imgelerin ve yazan kalemin hakkını vermiş kudelası...
kuvvetli şiir kavi kelam bol tebrik...
Serhat AKDENİZ tarafından 4/28/2011 8:03:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ne büyük bahtiyarlıktır bana beğeninize nail olabilmişse satırlarım. Beğeniyle takip ettiğim yürek/kalemler tarafından beğenilmek tarafımı onurlandı. Çok teşekkür ederim...
Sevgili Sera... mutlak hakkı ile güne gelen şiirini uzunca bir yorumla desteklemek isterdim. lakin henüz o derece düzelemediğim için tek cümle ile özetlemek istiyorum.
Harikasın dostum... yolun daim açık olsun. saygı ve selam ile...
İnsanın dünyaya gelmek ya da gelmemek konusunda tercih hakkı olmadı.
Avustralyalı antropolog Robert Brain'e göre, ''insanlığın evrimi, hem insanın kendisine hem de onun yaşamına zarafet kazandırmıştır; ateşi buluncaya dek avını parçalayıp çiğ yiyen insan, doyma gereksinimini bu biçimde giderirken, çağlar sonra yeme-içme biçimleri oluşturmuştur.''
Tv programlarında kendi beynini kendine mağara yapmış kimi sözde aydınlar ''bir adam birini, biri diğerini öldürmüş'' Ama kimse demiyor insanı öldürmek, onu dünyaya gelmiş olmakla suçlayıp yargılamanın dünyanın hiçbir yerinde meşru bir şey olmadığını. Çünkü kainat'da hiçbir şey insan kadar değerli ve kutsal değildir.
Zalimlerin çevrelediği bir atmosferde gözlerimizi dünyaya açtığımızda, büyüdükçe başladı üşümelerimiz. Büyüyüp neyin ne olup olmadığını anlamaya çalışırken; yazgılarımızın başucuna haydutlar çöreklenmişti! Artık insanlar birbirlerini işportaya düşmüş bir mal gibi, satın alınabilen, takas edilebilen vitrin giysileri gibi görmeye başladılar; pazarlığa yatırılıp çoğu kez anlamından kovulan insan, intihar boğuntularında, kendi kendinin yalnızlığına terkedilmiştir. O yüzden insan anasının rahminde ne kadar yalnızdıysa şimdi de o kadar yalnızdır!..
Umarım, şiirleriniz de ki ışıktan beslesin insan kendi karanlığını...
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun; 'yalnızlığın kadarsın yalnızlığın mis kokmalı yalnızlık dediğin büyük bir zindan dünyanin en kalabalik zindanı dinden imandan çikarır ama öyle bir adam eder ki insanı' mısralarını anımsattı...
Kayıplarda İnsanlık... Ayıplarda İnsan.... ..... Şiirin başlığı başlıbaşına ŞİİR. ............. Var oluş nedenini bilmeyen, bilemeyen insan, yok olmuş demektir. Satırların tamamı ŞİİR'di. Olması gereken de bu. Halk Ozanıyım. Hece tarzında yazıyorum doğal olarak. Fakat bu sadece şekil olarak böyle. Bu sayfadaki satırlar gibi yazabilsem, bu tarz da yazmak isterim. Çok beğendim bu şiiri. İçtenlikle kutluyorum.. Yeni şeyler söylemektir şiir bir bakıma. ........... " "Arkamızdan koşan zamana kaçabildiğimiz kadar yakınız" Tırnak içine almışsınız bu satırı, başkasına mı ait ? Söz size aitse, bir kez daha kutluyorum bu söz için.. ......... Şiir, sıradan bir duygu veya düşünce aktarımı değildir kuşkusuz Derin duyuş, etkili söz ve doyumsuz söyleyiştir şiir. Tekrar teşekkürler Selamlar, sevgiler ......... Gözünüze acı yaş değmesin.
Şiir bilindiği gibi, serbest ve hece vezni olarak ayrılır. İsminden de anlaşılacağı gibi serbest şiir hiçbir kurala dayalı değildir.
Hece vezniyle yazılmış bir şiirin sayısal eşitliğe, ölçüye dayalı olması gerektiği; ilk mısra kaç heceden meydana gelmiş ise, ondan sonra gelen bütün mısraların da aynı hece sayısında olması gerektiği harici; daha fazla bilgi/ilgi sahibi olmadığımı, bir 'okuyucu' g/özüyle sadece beğeniyle okuduğum gerçeğini itiraf edip, hece şiirlerini siz ve sizin gibi ustalarına bırakmalı diye düşündüğümü paylaştıktan sonra;
Bir hece 'Şair'i tarafından naçizane yazmaya çalıştığım serbest mısraların beğenilip takdir görmesinin tarafımı fazlasıyla onurlandırdığını demeden de geçemeyeceğim.
Değer kattınız değerli yorumunuzla. Çok teşekkür ederim.
ömür dudağın ucunda bir sözcük, kalbi kırmadan önce 9 boğum düşünmeli yaşamak böyle işte, büyüdükçe uzar gider sessizlik, uzar gider yol boyu yalnızlık yanıbaşında
sonra bir kadın çığlığı, bir gönül ağrısı düşüverir yanıbaşında bir el kadar uzağız birbirimize ne varki acılarımız bize böyle güzel şiirler yazdırıyor işte.
Bil/iyorum/ellerin küçük geliyor zam/ANA ki ruhunun kuytularına sığınıyor dudakların/çocukça..artçı depremler var şimdi g/özlerinde..ve bil ki sevgilim olmayan sevgili sözlerinin eksikliğinde/şehirler edinerek topraksız/kelimelerinin iz/lerinde keskinleşiyor tüm uçlarım/kırıldın mı? ben gibi mi?/benim gibi mi? omuzlarından aşağıya sıyırdığın iksirler yüzünden mi? yankılanır bil/irim iç/sel seslerin ki tutup ellerinden kaldırırken çocukluğunu/masum..nabzın çarparken derin/ya ellerin..ellerim..kaldırım taşlarında kalmışken aklın/ensende hissediyorken zam/ANIN nefesini hadi tut ellerimi nergis kokan şehirler inşa edelim/işgale gerek kalmayan ve zaman kavramı olmayan.. Şimdi: 02:06 Geç kalma..
"kırık camlar üzerinde yürüyorum gözden aforoz edilen bir damla yaş gibi imansız akıyor akrebin kanı yelkovana karışıyorken nefesim en çok seni özlüyor ellerim
mavi gülüşler öpsün ömrümüzden* dizlerimizdeki yaralar geçmeden üstelik dışından anlatmak kolay yaramın içine düş te gör!
şahdamarına yakın bir ihanet beliriyor boynumda atıyor... atıyor... atıyor... koynumda besili yılanlar kayıplarda insanlık...
durma çocuk! büyü... arterimde..."
yakasına iliştirdim şair müsaadenle karanfili... güne çok yakıştı...
Sırat köprüsü iki dudak arası Gecenin siyahı güne düşmekte
Kayıtsız şiirler Kifayetsiz sözler...
"Arkamızdan koşan zamana kaçabildiğimiz kadar yakınız"
...........................................
sonra damlalar düşer sığınaksız düşlere kırık sırların altında kalır duvarlar bir kare bir yamuk köşe birde sal bulur dört çeker sonra karanlık sonra uçuk siyah sonra ısssız sonra susuz sonrası malum hissiz hazsız ve sakin yalanı olmayan gök gözlü gerçek.......................................saygımla tebrikler
İçinde bulunduğun sürede asla değeri anlaşılamayıp büyümelerine/büyüyünce kıymeti anlaşılan, özlenilen, kaybetmemeye çalışılan en masum yanımız çocukluk/çocukluğumuz...
Değer kattınız, değerli yorumunuzla... Çok teşekkür ederim.
Tut ellerimizden Tut ki… Mavi gül(d)üşler öpsün dudaklarımızdan
baştan sona duygu seline dönen dizelerden muhteşem bir finale aktı şiir... mavi gül botaniğin bir düşüdür... çok iyidi. her dizesi ile mükemmel bir şiir...
çok güzeldi, kutlarım, sevgilerle