Kollar*
Uykumu kaçırdılar; kollar, gövdesiz kollar,
Gözlerimin önünde çıplak, perdesiz kollar. Görünmeden aktılar göğsüme kulağımdan, Kaldırdılar gecenin sonunda yatağımdan. Ben hayatta oldukça sana uyumak haram, Yaşamak azap sana, sana zehir her bayram, Bir sen varsın bir de ben, uyusun efendiler, Ya sen benim olursun, ya ben senin, dediler. Kaçmak istedim, boşa, sesler içime doldu. Ondan saklı hevesler kollarında boğuldu. Gözlerime mil çeksem karanlıkta bir hayal, Ne bir yalan görülen, ne duyulan bir masal. Kaçırdılar uykumu, yollar, kısaldı yollar, Saklı emellerime dal budak saldı kollar. Kuşatıldım uykunun ortası altı yönden, Kesilmedi sesleri, ne arkadan ne önden. Durmadan gürül gürül su gibi akıyorlar, Kor gibi damla damla aktıkça yakıyorlar. Ve nihayet, ruhumu yakaladı boynundan, Seslendi, hazineler sunar gibi koynundan: Bir daire içinde, her bir adım bir sene, Bir devirlik adımın toplamı kaç desene?! Görülmeyen rüyadan yana apaçık tabir; Ölüm, uykular bana, sana yataklar kabir. Ankara, Nisan 2011 |
Gözlerimin önünde çıplak, perdesiz kollar.
Görünmeden aktılar göğsüme kulağımdan,
Kaldırdılar gecenin sonunda yatağımdan.
Ben hayatta oldukça sana uyumak haram,
Yaşamak azap sana, sana zehir her bayram,
Bir sen varsın bir de ben, uyusun efendiler,
Ya sen benim olursun, ya ben senin, dediler.
Kaçmak istedim, boşa, sesler içime doldu.
Ondan saklı hevesler kollarında boğuldu.
Gözlerime mil çeksem karanlıkta bir hayal,
Ne bir yalan görülen, ne duyulan bir masal.
Kaçırdılar uykumu, yollar, kısaldı yollar,
Saklı emellerime dal budak saldı kollar.
Kuşatıldım uykunun ortası altı yönden,
Kesilmedi sesleri, ne arkadan ne önden.
Durmadan gürül gürül su gibi akıyorlar,
Kor gibi damla damla aktıkça yakıyorlar.
Ve nihayet, ruhumun yakaladı boynundan,
Seslendi, hazineler sunar gibi koynundan:
Bir daire içinde, her bir adım bir sene,
Bir devirlik adımın toplamı kaç desene?!...
Görülmeyen rüyadan yana apaçık tabir:
Ölüm, uykular sana, sana yataklar kabir.
bu şekilde okudum şiiri
öbür türlü zorlandım
güzeldi.