TESLİMİYET
Yılkı özlemine düşmüşsün çoktan koşarcasına,
Terk ettiğin; sadece yalın bakışlarına küfrettiğin zaman, Kancalarını çoktan takmış olacak sırtına acılarını... Toprağa sadece yüz vurup alnından öpülesi kader’i Mazbut bir tavırla koy vereceksin salgın kahkahaların koynuna Zafiyet göstermiş kolların ilk kez utanmadan sarıldığında boynuma Ağlayacaksın elbette ama zamanın zalim acılarından değil Sadece kader in sana bahşettiği beni sevme duygusallığı ile "Güller son yapraklarını dökmeden yorgun rüzgâra Son bir kez gülümseyerek bakarlar ya Hani tüm kokularını taşıdıkları için minnettardırlar" Teslimiyetleri aslında aşkımın sana teslimiyeti gibidir. Islak ayak izlerinin takibine düşmüşüm, yol öyle bir yol ki ! Her bir tarafında kuruyup kalmış sevgisiz insan elleri Uzanırda, beni zifir alemlerine çekmek ister gibiler, Öyle bir çukurlaşmış ki kalpleri Beni derin duygusuzluklarına itmek isterler, Bir romandan kaçarcasına masal kâbusuna düşmüş Hicranın ritmi bozuk kalp atışları Alt üst eder kafatasımın içinde dans eden renksiz suretleri Sana gelmek karanlıkları tek bir kılıç darbesiyle öldüren Mitolojik tanrıların kanatlarına tutunmak gibi Seni sevmek kırlangıçların sıcak yuvalarına sığınmak gibi Zorluk zorluk üstüne tığsız örülmüş dantel gibi Her bir ilmek sana sığınmak yemyeşil doğanın koynunda duyulan huzur gibi İnanmaktan bıkmadım asla sana olan her bir adım Seni sevmek adına inanarak tüketilmiş bir can, bir ömür gibi |
Uzanırda, beni zifir alemlerine çekmek ister gibiler,
Öyle bir çukurlaşmış ki kalpleri
Beni derin duygusuzluklarına itmek isterler,
Dost hep kalplerin bier tarafı yıkık ve çukur,yüregine sağlık,saygılar...