KOZA
Mavi uzun seslenişlerimin
başlangıcında ve sonunda, Fazlaca duygusallığın Ağırlığı sırtımda kaç yıl geçer bilinmez Gökyüzü sende, deniz bende mavi, Satırlar uzunca bir zaman sonra başka dünyaların esiri Bir şahin çığlığı kadar korkutucu kalem…. Devrik cümlelerin altında kalmadan çıkmalı bu devrandan Mavi bir kumsala uzanmalı ve mutlu mutsuz tüm kelimeler bir araya gelmeli Senden gelen korkuları düzenlemeli De ki; onlar geldiği yerlerde hasret çığlıklarının esiriydiler Çıkamadılar hiç yıllarca saklandılar, kendi kozalarını sardılar hep Kelebek olma zamanı geldiğinde artık maviliğe heveslendiler… İstedikleri bir avuç sevgiydi paylaşmak istemediler kimseyle Atık kalmış heveslerine düştüler… Yeniden keşfetmenin hazını yaşadılar birbirlerinde Havasız kalmış naftalin kokulu sandıklarını Bahar kokulu sıcacık sevgileriyle doldurdular… Nereye kadar yürümeli ya bir sigara içimlik mesafe kat edemezsem korkusu, Didik didik edilmiş koskoca bir hayal torbası, anlam taşımayan söz kirlilikleri Ama en sonunda içine düşülen ve asla çıkılamayan aşk kuyusu, Hasretliği olmayan, karabasansız, gardiyansız sonsuza kadar… daima sevgi dolu |