ÇOBANBir çobanım, dünya yaylasında hayatını güden . Ve kaybetiği ömrünü, bir umut çıka gelecek sanan dağların arkasından... Bir ağaç gölgesinde, is tutmuş çaydanlığımı koyarken ateşe; Heybemden iki dilim ekmek çıkar sa eğer, İkinci bir bardağı çıkarıyorsam her defasında, Ve gülümsüyorsam belli belirsiz kimseler yokken. Hepsi sanadır bilesin. Hiç bilmediğim ezgiler dökülürse dilimden, Dökülen o ezgiler ırmaklarda çağlıyorsa, Bir çoban aldatanın ıslığıyla sıyrılıyorsam daldığım hayalden Rengarenk çiçeklere basmadan yürüyorsam. Ve gecemle gündüzümü güneş ile bilyorsam. Hepsi sendendir bilesin. Kurda kuşa yem edilmiş misali yalnızlığım, Kaç köye avazım çıktığınca haykırsam, yalan sanıp bakmazlar. Bu denli ahmakça kabullenişim, bu denli kayıtsız oluşum gerçeğe Bir damla varlığınla kavrulup, bir zerre yokluğunda bitap oluşum. Ve gördüğümü tasvir edemişliğim yansıyorsa kelimelere. Tek sebebi sensindir bilesin. |
yüreğinize sağlık...