Ötelerin Ötesinde Yalnızlıgımız
Gece
Yüreğimizin damarlarında örselendikçe Özlem Gözpınarlarımızı boşalttıkça ellerimize Gül yapraklarından kan damlar düşlerimize Ve üryan bir gecenin Soysuzluğu başlar hayallerimizde Kader tarlalarına ektiğimiz umutlarımız Hasadı gelmeden son bulur Asma dalına sakladığımız sarhoşluğumuz Bir fahişenin çığlıkları arasında yırtar geceyi Ve Rüyalarımız kirli durgun sulara düşer İniltilerimiz dağların doruklarında yankılanır Ötelerin ötesinde Ruhlarımızın da ötelerinde buluşur yalnızlığımız Eski masallardan kelimeler fısıldanır kulağımıza Alna dökülen perçem, parmaklar arasında aralanır Hasrete yanmış dudaklar bir öpücük kondurur alna Ve karışır gider gecenin karanlığına Sızılı bir ah çeker yüreklerimiz Karanlığın soysuz kuytu köşelerinde Sen sokulursun yalnız hayallerine üşürsün Ben ise bir yetim çocuğun gözyaşlarında Yokluğuna üşürüm Günahkâr bir gecenin direnişine yenik düşer yüreğimiz Ardına kadar açık olan kapılar ellerimizde kilitlenir Başucuna koyduğumuz çiçeklerimiz boyun büker Işık süzmelerinde tutmak için ellerimizi Ağırlaştıkça kirpiklerimiz gözlerimizde Bir ok gibi saplanır yüreğimize Aldığımız her nefes kısıklaşır göğsümüzün üzerinde Hıçkırıklar düğümlendikçe boğazımızda Gecenin ağrılı sancılarında gözyaşlarımız boşalır yeryüzüne Gecelere olan suskunluğumuz Fahişe bir kadının çığlıklarında bozulur İçki şişeleri kırılırken duvarlarda Asma yaprakları arasında saklanır sarhoşluğumuz Ve gözlerimizden kan düşer yüreklerimize Suskun, suskun baktığımız karanlık çekilir üzerimize |