9
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1545
Okunma

hicranın hüküm sürdüğü bir şehirde
her sabah ekşi suratımda
içime bir şey oturmuş
bir yük konmuş
bir ağırlık biniyor
sabah;
gecenin uyku tutmayan zifiri karanlığından daha da berbat..
takatsiz bir beden
tükenmeye yüz tutmuş bir can
çoktan atmayı unutmuş kara bir yürek..
bedenim yorgun
ruhum donuk
nefesimi bir hayli zor verirken
sesin düşüyor içime usulca
göç kuşları getiriyor kokunu
yüreğim üstünde bir sızı peydahlanıyor
gece karası gözlerin Şems’imken
gözlerim acının verdiği hüzünle siyah girdapta
vurgun yemiş bir aşk
içimdeki mavi büyümüş kocaman olmuş çoktan
sevda türküleri çığıran güvercinler
tamamlamak için açtığı her kanat
takıldığım dipsiz kuyularda
yüz üstü düşüşüm
seni her düştüğümde
düşlerime ortak ol cancağızım
kan revan içinde şimdi gönlüm..
özlem yanığı bir düşün
gamzenin önüne perde çekmiş
gizli saklı belki biraz tebessüm sahipleniyor
yüreğim yorgun
yorgunum bilesin vefalım
senli cümlelerim bile bana güç vermezken
bu hicrandan nasıl çıkayım?
nelere gideyim
rotam vuslat iken
kapat tüm hicranın kapılarını.
sadece dinle beni cancağızım
geceye inat
ellerini uzat bana
gözlerini kapat kirpiklerime.
maviliğini bırak yüreğime.
sokul kalemimin senli cümlelerime
beyaz duvaklı kağıt
cennetimi bahşet bana cancağızım
hüzzam şarkıları defet repertuvarından
ellerini uzat bana
gözlerini kapat kirpiklerime.
maviliğini bırak yüreğime.
24/03/2011
gordion
5.0
100% (7)