8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1428
Okunma

Gece karası gözlerin
özleme düşlerimi örerken
yüregim girdabında sana ait bir şeyler arıyor
ruhum sesini işitiyor
yankılansa ara sıra sesin
beton duvarların sağır kesilmekte
bir tek gülüsün hicran acılarıma iyi gelecek cancağızım
düşler gerçeğe dönüşse
sen ömre bedel bir sevgili
mor menekşelere ismini söylüyorum
seni Şems’e soruyor
özlem masalından uyandırmıştır
kuş tüyü ışıkları odana girmiştin
nasılsa bir rüzigâr misafir olmuştur
buğday cografyana
vurulmuşum sana cancağızım
gece karası gözlerin
yüreğimi
kor cehennem çukurlarına döndürürken
duymaz ısın be yâr ıssız çığlıklarımı
sensiz düşüncelere dalsam bi
her özlem tetiğin kör namlusunda hedef oluyor
saçlarımı göçmen kuşlara yuva ediyorum
senin hüsnüyusuf kokunu sarılarak gelecekler bana
yüregini bırakacaklar avuclarıma...
vuslat;
hicran acıların arifesindeyken
gece senli cümlelerim maviyi bürünecek
umutsuzluga bel bağlayamayan kalemim
yenilmez artık kara şövalyelere
bak cancağızım
İstanbul"a bahar nazlı bir gelin edasında girerken
Şems sevda türküleri mırıldanıyor
hâl böyleyken
sen ve ben
vuslata mükellefimiz
25/03/2011
gordion
5.0
100% (5)