AŞK SÜRÜLDÜ GÖZLERİMDEN
Hüzünlü bir veda bu:
’’elveda’’ Hey gülüm,soylu evim,sürgün çilem; De gülüm,söz senin,aşk senin,yürek benim… Kalk gülüm,kalk direnelim, Kalk savaşalım. Yoksa bu’’elveda’’kıracak ,sallayacak,yıkacak Bak bu sondu,yak bu adımı da, De gülüm,türküler dilinden merhamet heceler, Seyyah gönül,hangi kapılarda geceler..? De gülüm,ben gidiyorum.. Postalar birikti,mektuplar ünlemsiz,cevaplar kılıcını kuşandı, Hey gülüm,senin bu sevdalı yarin, Verdi başını kırmızı bir güle.. Affet! ay gülüm,ay sürgünüm… Akşam oldu,gün battı,gece kuşları esir aldı.. Oy mühürlüyüm,bir de sen.. Bir de sen! De gülüm,ne zor ’’elveda’’dedikleri.. Öldüm ha gülüm… Ölmekteyim ben bu sevdadan.. Ne gelişim sana yar,ne gidişim dağlara diyar.. De gülüm ,de :hangi geçit aşkın köprüsünde dinamitlendi,geceye esir..? Bu sancı,bu şiir,yaralı bir iç ağrısı,oy canım! Kalbi yanık ceylanım;son kadehimde vuslat biriktirdiğim şarabım.. De gülüm, de: öleyim De, sürüleyim. Yağmurlar adres değiştirdi,gözlerim bulut oldu, Karış karış karıştığım,yedi tepeli şehir,gönlüme haram oldu.. N’oldu ..? Ah gülüm,yıkasım gelıyor aramızda ne varsa, Dağları,dorukları,soruları, Sonra seni,sonra kendimi… Yıka yıka yıkılasım geliyor,sana… De gülüm hakkım değil misin? Aşkınla doldum;beni solduran,beni bana kırdıran yeminlerimi,karanlığa sakladım.. De gülüm, de bana, Söküp al bu canı,kahpe kadere etme esir, Versene güneşimi geri,versene gülüm.. Senli günleri, örtsene yüzüme, Aklım değil misin,yankım değil misin cennette..? De gülüm de,söylesene: dardayım, Açmazdayım,çıkmazdayım. Sırlara kurban etme aşkımı, Beni ayrılığa verme..! Verme ha gülüm..! Adın çığlık gibi dudağımda,ayaz kapıda gülüm, Oy başı dumanlı,bağrı türkü kokan ceylanım, Avucunda açan son gülün olsaydım,kapında da solsaydım.. Olmadı ha gülüm..? Sahipsiz kaldım gözlerinde,gidiyorum.. Kanadımı yaka yaka,seni içime ata ata,bakışını gözlerime çaka çaka, Gidiyorum.. Affet beni..! SİBEL EŞİYOK |