Rüzgârın Oğlu
Gözlerimin feri bürünmüş kızıl aleve
Ateş püskürür çığlığım sensizliğin büyüsünde Ruhların buluştuğu acıların konuştuğu o gece Arsızlığımda son bulurken hayali sevişmeler Şehvetli arzularım kasvetinde körelirken Çıngıraklı zifiri geceler engellerken sabahımı Kabirlere sahabeler saldık ağlasınlar diye Ceset kokan tenim arınsın nasırlı ellerinden Seherin uykusuz halleri düşerken gözlerime İlahi bir kudret eli efkârıma yoldaş oluyor Çarpışarak kan damlatan yağmur bulutları İnleyerek dans eden martılar gibiyim Karmaşık düşüncelerim yeryüzünün derinliklerinde Eğreti acılarım insafsızca yargının kollarında Vahşi ormana sığınmasın rüzgârın oğlu Bulanık topraklara düşerse hüzün taneleri Ağustos böcekleri inletirken sesleriyle Düğün varmış derlercesine zılgıtlar çığırıyor Buruk yürekleri sarsılarak ağıtlar yakıyor Gözyaşlarını akıtarak avuçlarına Ölüm anımın geldiğini hatırlatıyor Son veda mı etmemi istiyorlar Davul zurna eşliğinde uğurlanıyorum İlahilerle naşım omuzlarda taşınıyor Gözyaşlarıyla iştirak ederek cansız bedenime Tüm acılarına ben kefilim.. Yeter ki sen mutluluklara gülümse. Seni beklemekten usanarak Son veda mı ediyorum RÜZGÂRIN OGLU Yazan= Remziye Çelik Yorum Remziye Çelik Tarih = 7/2/2011 |