Bir Yastıkta Kocadık Yalnızlık ve BenEy, sürgülü kapılar ardındaki sohbeti hoş yalnızlıklar! Taban sesleri kulaklarımda çınlayan özlemler Ve başımın gök kubbesinde yeşil keder taşıyan turnalar; Ne olur kamburum olmayın, Özgürce düğümleyeyim yalnızlığın son ucunu!.. Beli bükük, cesareti eksik bir tebessüm sanmayın Hasta koğuşunda yatan sevinçle hüznü; Akşamdan kalmadır o med-cezir duygular, Süzülen o müstehzi bakışlar... Kalbimin kırık parçalarıdır parlayan o yıldızlar, Bir günahın sancılarıdır şakaklarımdaki o çizgiler Ve bir umut göçüdür savrulan o kıvılcımlar, Görünen o derin yaralar, O sessiz ağıt, o susuz uçurumlar!.. Dağın öte yüzünden gelmedir o kara leke, o soğuk gölge Biraz uzak, biraz yakın; Bir dalgakırandandır o vurgun, Gözü kara iklimlerin savaşındandır o fırtınalar!.. Fermanı eksik bir aşkın karanlık yüreğindendir Bitmeyen o çile, o sefalet, o yokluk... Yalancı bir dostun başarısındandır Boğazımda düğümlenen kör olası o hıçkırıklar... İçtiğim mor sulardandır şahlanan yalnızlığım, Hasret kokan düşlerimdendir uykusuzluğum... Gem vurmayın hayallerime; En ritmik adımlarıyla yürüsün usumdakiler, Gölgemin sırtındaki tek ayaklı fenerse ışığım Bırakın kulaç atsın geceye Denizin aynasında yakamoz!.. Yalnızlıktan öte evi varsa eğer şairin İçim boş bir ağaç kabuğudur bu gece... 12.03.2011/ANKARA |